Dura
Kullanıcı
Joined: Jan 27, 2004
Posts: 281
Location: Derfas
|
Posted:
Wed May 26, 2010 11:36 am |
|
----
atından atlayarak şehir meydanındaki büyük heykelli su pınarının taş duvarına sıçrar.. iki estetik hareketle duvarın üzerinde bulur kendini..
üzerindeki yeşil ve gri parlak kumaştan alımlı elbisesi ağır ağır esen rüzgarla salınırken, yüzünde kendinden emin bir gülümseme ile etrafına bakınır.. ahali işinde gücündedir.. meydan cıvıl cıvıl.. satıcılar, üçkağıtçılar, askerler, kadınlar, erkekler, ordan oraya koşturan çocuklar, yankesiciler, dilenciler.. herkes işine bakmaktadır..
tek elini havaya kaldırıp diğeriyle de büyük heykelin kılıçlı koluna tutunup ağırlığını öne vererek bağırır..
"ey güzel hanımlar ve yiğit erkekler..!
dinleyin şarkımı..!
kahramanların hikayesidir anlatacağım,
kulak verin bana..!"
yüzündeki çapkın gülümseme, etrafta onu farketmiş genç hanımlarla her göz göze gelişinde daha da belirginleşmektedir..
yeterince ilgi çekebildiğini farkettiğinde abartılı hareketlerle birden değişir yüzü, endişeli bir bekleyişle uzaklara diker bakışlarını.. elini gözüne siper edip ufka bakarak çeşmenin duvarının etrafında tam tur döner..
sonra elini indirir usulca..
umudunu kaybetmiş birinin hüznü vardır şimdi yüzünde..
bakışları yere kilitlenir..
bu abartılı teatral gösteriden sonra ağır ağır bir melodi mırıldanmaya başlar.. ağıt gibi ama hareketli.. insanları, çektikleri acı ile yüreklendirecek bir marş gibi.. daha önce hiç duyulmamış bir melodi..
mırıldanışı bitince iyice toplanan kalabalığa bakar şöyle bir ve sonra bakışlarını tekrar ufka, sanki birşey görmek istermiş gibi tekrar kaldırarak başlar şarkısına..
gözlerini kapatır, sesi titremektedir..
"çiçekler açar, çiçekler solar,
mevsimler geçer, ama haber yok senden,
yıllar birbirini kovalarken.
şimdi yaşlı biriyim,
bıraktığın gibi değilim dostum,
ben çok değiştim..
öldün mü acaba yaban diyarda..?
yoksa dönüş yolunda mısın..?
sen cesurdun katıldın savaşa,
bense beklemeyi seçtim..
nöbet kimin nöbeti..?
neyi bekliyorum..?
ya da sen ne için vuruşuyorsun..?
artık dön on hasat geçti gidişinden..
ne fetihmiş bu artık dön..
istemez yeni topraklar,
eksik kalsın zaferler..
nöbet kimin nöbeti..?
neyi bekliyorum..?
ya da sen ne için vuruşuyorsun..?
nöbet kimin nöbeti..?
neyi bekliyorum..?
ya da sen ne için vuruşuyorsun..?
nöbet kimin nöbeti..?
neyi bekliyorum..?
ya da sen ne için vuruşuyorsun..?"
gözünden düşen bir damlayı gizlemeye çalışsa da beceremez.. bu kadar kontrol ve rolün yanında farkedilmediğini düşünürek kaldırır başını ve o standart gülümsemesini yüzüne takarak selamlar kalabalığı.. |
_________________ Aurë entuluva...!! |
|