Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: LucieBarba
    Bugün: 30
    Dün: 35
    Toplam: 90394

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1860
    Üye: 0
    Toplam: 1860

    FrpWorld.Com :: View topic - Batı'dan Dökülenler
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Batı'dan Dökülenler View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Artemis Entreri
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2005
    Posts: 1521
    Location: Ýstanbul

    PostPosted: Sun Jan 07, 2007 8:39 pm Reply with quoteBack to top

    Bu başlık altında, hem şiirlerimi hem de kısa hikayelerimi sizlerle
    paylaşacağım. Sizlerde eğer beğendiyseniz iyi, tatlı, hoş,
    beğenmediyseniz her türlü acımasız yorum, eleştiri ve puanlamanızı
    eksik etmeyin. Kendimi geliştirmem açısından bunlara ihtiyacım var.
    Tek ricam, yorum yaptığınız hikaye yada şiir için uzun alıntılar
    yapmamanızdır. Sadece yorumun ilgili olduğu bölümle ilgili alıntı
    yaparsanız, başlığın düzeni açısından hoş olacaktır.

    İlgilenen tüm arkadaşlara teşekkürü borç bilirim.
    Hepinize saygılarımı sunarım.

    Kaleminiz asla kırılmasın !
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Artemis Entreri
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2005
    Posts: 1521
    Location: Ýstanbul

    PostPosted: Sun Jan 07, 2007 8:40 pm Reply with quoteBack to top

    Çarpım Tablom

    Kaçamayıp da titreyen bir bebek gibi
    Korkuyorum.
    Korkuyorum bulamamaktan kendimi,
    Bu kalabalık boğuyor beni..

    Hayatı 1 ile çarpıyorum,
    Tabloda bulamazsın değerini.
    Kendimden bir bir eksilenleri
    Bir araya toplayamıyorum.

    Kalan olurmu bölsem?
    Türevini aslam kendimin,
    Yada sonsuza gidiversem..
    Limitimi bulabilir miyim?

    Bulabilir miyim kaybettiklerimi?

    -------------------------------------

    Kaleminiz asla kırılmasın !

    _________________
    Been there. Seen that. Got the scars.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Sun Jan 07, 2007 8:59 pm Reply with quoteBack to top

    İlk şiirin RPdeki Batı karakterinin havasını epey yansıtmış diyerek RP min de reklamını yapayım.

    şaka bir yana RPdeki Batının gizemine çok yakışan bir şiir olmuş. Seni tebrik ederim. : ) ) Umarım devam edersin.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Artemis Entreri
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2005
    Posts: 1521
    Location: Ýstanbul

    PostPosted: Mon Jan 08, 2007 12:41 am Reply with quoteBack to top

    Teşekkür ederim Firble.

    Köprü

    Kader örmüyor artık ağları,
    Parçalıyor birer birer.
    Bulutlar biriktiriyor taşları ve rüzgar,
    Bozuyor, dağıtıyor saçlarını

    Kapıya kadar gelmişken
    Kaderine bir adım kalmışken,
    Geriye dönmek için
    Kendini denizlere atmalısın

    Ve dalgalar yutacaktır kızıllığını
    Boyayamazsın engin okyanusları istediğin renge
    Tek bir çare kaldıysa elinde
    Yinede geriye dönme.

    Tek bir kapı direniyor önünde
    Tek bir kapı, özgürlük için !
    Tek bir kapı, rüzgara direniyor...
    Lütfen, içeri gelmesin diye.

    Image

    ---------

    Kaleminiz asla kırılmasın !
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Artemis Entreri
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2005
    Posts: 1521
    Location: Ýstanbul

    PostPosted: Tue Jan 09, 2007 5:59 pm Reply with quoteBack to top

    Hayata kapıyorum gözlerimi

    Karanlık mağaralara gizledik düşlerimizi,
    En acımasız fırtınalara karşı tırmandık.
    Mısralarımız henüz olgun değildi,
    O yüzden bu hayatta çok yıprandık.

    Yalanımız oldu gülmeye çalışmak,
    Kandırdık bize en düşkün hayalleri,
    Düşmemek için yaptık elimizden geleni,
    Gelmeyen ise, biraz isyankardı, biraz da deli...

    Tutunduğumuz her halat korur bizi
    Attığımız her adım bir kuvvete karşı koyuyordu
    Ben kuralları çiğnemek istedim,
    Ama tutunacak bir ipliğim bile yoktu.

    Ve düşüyordum ne yazık ki.
    Düşüyor, düşüyor, düşüyordum.
    Görmemek için kendi sefilliğimi,
    Hayata kapıyorum gözlerimi...


    Image



    --------

    Kaleminiz asla kırılmasın !
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Artemis Entreri
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2005
    Posts: 1521
    Location: Ýstanbul

    PostPosted: Thu Jan 11, 2007 5:27 pm Reply with quoteBack to top

    Küçüğüm


    -1-

    Kucağındaki çiçekleri oraya buraya dökerek, koşarak yaklaşıyordu.
    Gözleri denizin mavisi, saçları toprağın rengiydi. Küçücük ayakları
    masumdu, kirlenmiş yaşam basamaklarını tırmanmamıştı henüz,
    beklentileri kadar masumdu. Küçüktü. Küçüğümdü. Ve göğsü kızıldı
    boyanan gökyüzüm kadar. Ağlıyordu, düşürüyordu çiçekleri elinden.
    Gözlerini, o güzel gözlerini kapıyordu bir daha açmamak üzere.
    Kalbinde kurşuni renklerle birlikte, beni de götürüyordu.

    Yerçekimi tüm vücudumun kontrolünü eline geçirirken, tıpkı betondan
    soğuk yer gibi, geçmişin de anıları hızla yüzüme doğru geliyordu.


    -2-

    Karımla hoş vakit geçirmek, her zaman yapabildiğim bir şey değil.
    Köyümüzün sorumlusu olarak ben her gün sabahlara kadar çalışmak
    zorundayım. Bırakın hoş vakit geçirmeyi, birbirimizi bile çok nadiren
    görebiliyorduk. Onu seviyordum ama. Ondan çok sevdiğim tek şey, kızı,
    kızımızdı. Bu Dünyanın bana verdiği en büyük hediye. Yaşamam için
    gerekli bir sebep. Sabahları uyandığımda yüzümdeki gülümsemeydi. O sabah
    da koşarak gelmişti yanıma ve öperek uyandırmıştı beni. 6 yaşındaydı.

    Evimizin yakınlarından bir lazer topu geçerek kilisenin koruma kalkanları
    tarafından etkisiz hale getirildi. Umursamadık.

    "Babacım" dedi. Sesinde bir telaş. Hemen açtım gözlerimi. Onun gözleri
    yaşlıydı. Heyecanlı bir şekilde, "Ne oldu kızım? Sorun ne?"

    "Babacım, özür dilerim," dedi. Bir yandan hıçkırıyordu.



    "Ne yaptın kızım? Her ne olduysa bil ki ağlamanı gerektirecek kadar önemli değildir."

    Biraz sakinleşti. O sırada karımda uyanmıştı. Merakla kızımızı izliyorduk.
    Konuşmaya başladı. Çzülmemesi için sığındığım maske çok güçlüydü.
    Köyün savunma planları. Onları şifreli bir çanta içinde saklardım.
    şifre 5 kere yanlış girildiğinde çanta otomatik olarak kendisini yok eder.
    Gözümün önünden bir an için o planların hazırlandığı seneler ve
    kopyalarının başka hiçbir yerde saklı olmadığı geldi. Kızım 5 kere yanlış
    girmişti şifreyi. "Ne oldu anlamadım babacım. Bir anda patlayıverdi."

    Evimizin yakınlarından bir roket mermisi geçti. Komşu binanın koruma
    kalkanına çarpıp etkisiz hale geldi. Umursamadık.

    Ben gözlerim boş boş ileri bakarken karım onu kucağına aldı ve, "Tamam
    kızım, önemli değil. Hepsi geçti, korkacak bir şey yok." Sonra bana döndü
    ve, "Onun içinde ne vardı kocacığım? " diye sordu. Karımı umursamadan
    kızıma bakarak sordum. "Ne zaman patladı çanta?"

    "Bu sabah babacığım, seni uyandırmadan biraz önce."

    Aceleyle dışarı çıktım.

    Geçtiğim sokakta bir çatışma yaşanıyordu. Fazla göze çarpmamaya
    çalıştım. Bir asker beni fark edip elindeki lazer silahının tüm enerjisini bana
    harcadı. Umursamadım. Koruma kalkanları hala çalışıyordu. Çnümde başka
    bir asker bir keskin nişancı tarafından boynuna gelen bir mermiyle yere
    yıkıldı.

    Ne yazık ki herkese yetecek kadar koruma sağlayamıyorduk.

    Ve bir süre sonra, bu sefiller gibi, bizde serseri mermilerin hedefi olacaktık.


    Image




    (Devam edecektir. Kendimden umarım yani.)

    Kaleminiz asla kırılmasın !
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Khufu
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Dec 30, 2006
    Posts: 18

    PostPosted: Mon Jan 15, 2007 12:43 am Reply with quoteBack to top

    Artemis Entreri, çalışmalarınız çok güzel.
    ancak hikaye ile ilgili yorum yapmak gerekirse ; birbirinin devamı niteliğinde yazdığınız bu parçalar bana birbirinden uzak gibi geldiler. anlatımda çok keskin bir dönüşü olduğundandır belki de. ve "geldi,gitti,yaptı, etti" gibi deyişler yoğun benzetmelerinizin ardından çok sıradan geldi.
    ama baba olmadan bu duyguyu vermeniz de güzel. olmadığınızı düşünüyorum tabii..
    Back to top View user's profileSend private message
    Artemis Entreri
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2005
    Posts: 1521
    Location: Ýstanbul

    PostPosted: Mon Jan 15, 2007 1:30 am Reply with quoteBack to top

    Kelebek


    Ne istediğimi ben biliyorum sanki?
    Bilsem üzermiydim küçücük yüreğimi?
    Neler sığdırmaya çalıştım ben halbuki..
    Neler kaldı kapının dışında,
    Nelere yeltendim şu ufacık hayatımda,
    Bir dublör olabildim en fazla
    Halbuki başrol için herşeyimi verirdim
    Yönetmen güldü bana
    "Sen" diye haykırdı suratıma
    Neyin var ki senin evlat?
    Annemdi konuşan
    Ateşime baktı,
    Beni sıcacık sarmaladı
    Bir masal anlattı
    Ben masal oluverdim
    Anlatacak neyin var senin?
    Diye sordu senarist,
    Yazacak bir hikaye ver dedi bana,
    Ben hikayeyim dedim.
    Güldü,
    Küçük bir kızdı,
    Hiçbir şeyi yoktu ve ben dalga geçtim,
    Neyin varki ulan senin diye bağırdım
    Gülebilmek için neyin var dedim.
    Senin yüzün zaten maskeli dedi makyöz
    Ve şu aptal gülümsemeyi kes
    Çzür diledim maskemi çıkarmaya yeltendim
    Ama olmuyordu işte,
    Herkes beni izlerken,
    Çıplak kalamıyorum.
    Diyorum psikoloğa,
    Uyuyor nedense,
    Sıkıcı hayatımdan olsa gerek
    Sonra saat çalıyor ve bir gözünü açıyor
    Zamanın doldu diyor,
    Sanki ben bilmiyorum
    Değil mi küçük kız
    Yine sen olduğuna göre
    Çzel olmalısın diyorum
    Bana bakıyor sahipsiz sahipsiz
    O yüzden değil diyor
    Benim de bir şeyim var
    Göstermeye geldim
    Hafifçe boynunu eğiyor,
    Avuçlarını açıyor...
    Bundan sonra kendime ne yapsam,
    Fayda etmiyor...


    Image


    Kaleminiz asla kırılmasın !

    La Valse D'amelie Piano çalıyordu..
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Khufu
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Dec 30, 2006
    Posts: 18

    PostPosted: Mon Jan 15, 2007 11:05 pm Reply with quoteBack to top

    sevdiğim şarkı, anlamlı ve sevdiğim bir resim...ve üzerine kurulu yazılanlar... bu çok hoş bir çalışma olmuş ve bir o kadar da karmaşık. diğer yazılanlardan farklı. "hikaye" , aklından pek çok şey geçmiş olmalı yazarken. çünkü yön bulmamla yönümü şaşırmam bir oldu. ordan oraya girdim çıktım. her satırda kelebek aradım, sonunda karmaşık zihninden çıkıp resimde buldum. ve bu yazılanlar ,resimsizken sona koca bir soru işareti bırakır sanırım.
    bu karmaşanda boğulan olmaz umarım...
    Back to top View user's profileSend private message
    Artemis Entreri
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2005
    Posts: 1521
    Location: Ýstanbul

    PostPosted: Wed Feb 07, 2007 1:23 am Reply with quoteBack to top

    Yabancı bir ‘Sen’


    Bir daha asla dönmemek üzere edilen yeminlerle karışık
    Ve o camların buğusuna yazılan aşk sözcükleri kadar masum olsa da
    Çlmek için sahneye çıkmak kadar zordur
    Gerçekte ne hissettiğini söyleyebilmek

    Mısraları büyülü bir şiirin içine hapsedebilirsin o yüzden
    Her yazılan ölümsüz, her söylenmek istenip de
    Geride hep acı bir tat bırakanlar
    Bir şairin kaleminden, bu şiire akarlar..

    Kendine yabancı bir 'Sen' gizli bu ruhunda.
    İçerisi o kadar dolmuş ki, kendini bulamaz olmuş
    Yinede umutlu, sanki her hikayenin sonunda
    Derler, tüm keder ve kasvet yok olurmuş

    Sevdiğin, yada sevdiğini sandığın
    İnandığın, yada inandığını sandığın
    Hepsi teker teker seni vurunca
    Gülüyorum yüzüne, çünkü pek sararmış.

    Ve kapıları açılıyor yağmurun huzurunda
    Duacısı olmuş kalbinin, tüm değer verdiklerin.
    Birer çiçek atıyorlar o uzun düş yoluna
    Pek çoğu sana sahip olabilmek için.

    Bak işte o çiçekler büyüdü, sana sesleniyorlar.
    “Anne, beni de kucakla !” diyorlar.
    Her biri bir aşkın meyvesi anıların,
    Kalbinde dolaşan kanla besleniyorlar.

    Geçmişin vampir kollarına kendini bırakma !
    Cesaret ister kendine kazığı saplayabilmek,
    Bununla yaşamak pek bir zordur
    Geriye dönebilmek içinse…

    Çlmek için sahneye çıkmak kadar zordur
    Gerçekte ne hissettiğini söyleyebilmek…


    Image

    _________________
    Been there. Seen that. Got the scars.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Artemis Entreri
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2005
    Posts: 1521
    Location: Ýstanbul

    PostPosted: Tue Feb 20, 2007 9:00 pm Reply with quoteBack to top

    İnanamasam da bu masala...

    Koşmak için hazırlanmıştık bu Dünya'ya
    Emeklemeyi geç öğreniyor insanlar
    Bana gel yapıyordu bir tarafta annem,
    Diğer tarafta düşmanlar vardı,
    Küçük bir çocukken en iyi biliyor insan,
    kimin cici
    kimin pis olduğunu...
    Uçurumun eşiğinde durup da aşağıya bakıyor.
    Çalamıyor bir parça,
    Çünkü hislerini mısralara dökemiyor bu çok saçma
    Nasıl koyulabilir sanrılar gerçeklerin yerine
    Koyu bir bulut sanki bu ezgi
    Yağdırdıkça yağdırıyor
    Dövüyor beni
    Sürüklüyor uçurum kenarına
    Ve lanet ediyorum herkese
    Çünkü beni kandırdılar
    Annem demişti bana ruhumuz olduğunu
    Kandırmış beni,
    şimdi kanıyor o yüzden,
    Ruhsuz bir hayat
    Gözyaşının akmadığı bir yüz,
    Kıvrılmıyor asla bu ağız,
    Sözlerim dökülemiyor özgürce.

    Tüm inandıklarım
    birer birer
    yokoluyor sessizce...

    _________________
    Been there. Seen that. Got the scars.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Artemis Entreri
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2005
    Posts: 1521
    Location: Ýstanbul

    PostPosted: Tue Feb 27, 2007 10:25 pm Reply with quoteBack to top

    Garipseyemedim (?)

    Duacısı olduğum tüm bu renkler;
    Buzlardan maviler, yüreğimden kırmızılar
    şarkılardan sarılar ve hatta griler,
    Hüzün dolu bulutlardan.

    Alevleri içinde bu hayatın;
    bazıları yıprandıkça, kimileri yeniden doğuyor.
    Burkulmuş her bir kalp için,
    Yaraya 1 gün boyunca buz, asla yetmiyor.

    Soldukça soluyor güllerle beraber tenin;
    sana dur diyor,çok fazla kan bağışladın
    bana, bize, sessizliğe,
    ve üzgünüm,
    kırmızı birer boyadır bu kan yapıcı besinler

    Tuvalde bu asık yüzler neden ;
    Kimi çaresiz, kimi kimsesiz
    bir umuda, bir şarkıya muhtaç
    ki varsa ruhu, dansetsin.

    Kapalı bir kutu olsa da, deliver;
    Çünkü akması, ağlaması gerek
    yağmur gibi, gelişigüzel, kurallara inat
    mahvetsin güzelliği, ama hissetsin

    Buzlardan maviler iyileştirir ya seni
    Kırmızılıklar hayat verir tekrardan
    Sarışın şarkılarla dans et durma,
    Tekrar hissetmek için, biraz da yağmur ağla.

    _________________
    Been there. Seen that. Got the scars.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Artemis Entreri
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2005
    Posts: 1521
    Location: Ýstanbul

    PostPosted: Mon Mar 05, 2007 11:21 pm Reply with quoteBack to top

    Pan'ın Flüdünden...

    Yıkasan beni, evet yağmurla
    Her bir damlanla götürsen beni

    Ve rüzgara inat, evet rüzgara
    Her nefesinle, uçursan beni

    Düşürsen beni, hayır düşlesen
    Gözündeki çapaklar, sebebi olsam

    Ve sakınsan benden, hayır saklasan
    Bir oyun gibi, aranıp dursam.

    _________________
    Been there. Seen that. Got the scars.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Khufu
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Dec 30, 2006
    Posts: 18

    PostPosted: Tue Mar 06, 2007 10:21 pm Reply with quoteBack to top

    Garipseyemedim (?) 'e...

    'sevmek' kelimesi rastgele serpiştirilir ya etrafa,en basit yorumdur ;belki de en özü...işte ben o sözcüğü bu şiirine yüklüyorum;çünkü bu şiiri gerçekten çok sevdim.

    maviye doyamadım,kırmızıya yetemedim,sarıya kucak açtım,griyle damla olup aktım...

    ama karar veremedim; ' yağmur ağla' mı, ' yağmurla ağla' mı, yoksa ' yağmurda ağla' mı?
    bana burası bir kusur gibi geldi sanki ;ama baştan sona bir bütün içinde akıp giden,renklerden dizelere açılan bu şiir tek kelimeyle sihrini yitirmez sanırım.
    Back to top View user's profileSend private message
    Artemis Entreri
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jun 14, 2005
    Posts: 1521
    Location: Ýstanbul

    PostPosted: Thu Mar 22, 2007 10:57 pm Reply with quoteBack to top

    Köle Martı

    O sadece bir martı,
    Ne bulutlarla dans edebilmiş,
    Ne de tuzlu suyun tadına bakabilmiş.
    Çifte sonsuzluğun ortasında,
    Suçsuz yere hüküm giymiş.
    Hiçbir kilit bu kafesi açmıyor.
    Çırpınıyor boşuna, ama nafile !
    Bırakmam onu gökyüzüne,
    İşte güzel, oyuncak bir vapur
    Ona verdiğim değerin simgesi.
    Çünkü biliyorum, yorulunca tüm martılar,
    Vapurlara sığınır genelde...

    Kime aşıksın, neye muhtaçsın, banane !
    Sen sadece bir martısın.
    Umutsuz, sahtekar bir ozanın,
    Silik dizelerinde yaşayan,
    Ve belkide bu nedenle
    Tek dileği, kanat çırpmak olan...



    Kaleminiz asla kırılmasın !

    _________________
    Been there. Seen that. Got the scars.
    Back to top View user's profileSend private messageVisit poster's websiteMSN Messenger
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.60 Saniye