Author |
Message |
Artemis Entreri
Kullanıcı
Joined: Jun 14, 2005
Posts: 1521
Location: Ýstanbul
|
Posted:
Tue Jun 28, 2005 6:08 pm |
|
Bu tür insanlardan nefret ederim. Sürekli olarak konuşurlar, karşısındakine emirler yağdırırlar ve size bir pislikmişsiniz gibi davranırlar. Eğer çıkarlarıma uysaydı onu temizlerdim, ama adam iyi para ödüyeceğini söyledi. Yoksa burda olmazdım. Adamın üstüne sinmiş ter ve alkol kafası düşüncelerimi dağıtıyordu. Bu adamın karşısında her zaman tetikte olmak lazım. Size en dalgın ve sarhoş gözüken anlarında bile çok dikkatli olabiliyor. Sinsi bir gülümse ( en sevdiklerimden) fırlattım . Konsantre oldum ve doğru kelimeleri seçmeye çalışdım.
"Bir hafta zaman istiyorum. Temiz iş olacak. İstersen kaza süsü verebilirim, ya da istersen işi bir başkası yapmış gibi gösterebilirim. Orridge'in öldüğüne dair kanıt bir hafta içinde elinde olacak. Ve karşılığında...
diyerek bir süre bekledim söylediklerimi hazmetmesi için, sonra gülümsememi genişleterek devam ettirdim...
...bıçağını isterim. |
|
|
Back to top |
|
|
Lord Necros
BaÅ?büyücü
Joined: Apr 29, 2005
Posts: 1916
Location: Necropolis
|
Posted:
Mon Jul 04, 2005 1:19 pm |
|
Arka mahalleye girmelerine rağmen Kath'ranis'in içindeki umut kırıntıları hala yerlerini muhafaza ediyordu...ta ki malikaneyi görene kadar!
"Malikane mi? Bu mu?"
Kath'ranis hayal kırıklığını gizleyemiyordu. Açıkçası hiç de böyle bir yer düşünmemişt. Dudaklarını büken Kath'ranis, önce evi sonra da çevresini kolaçan etti.
"Buranın görüntüsünü sevmedim."
Omuzundaki baykuş da uğursuz bir uğultuyla ona katıldığını belli etti. Kendini toparlamaya çalıştı Kath'ranis. Buçukluğu kırmak istemezdi. Ama bu tekinsiz yerde de savunmasız olmamak iyiydi.
"Pekala küçük dostum, hadi içeri girelim." dedi druid gülümseyerek. Bir yandan da pelerinine sıkı sıkı sarındı ve sağ elini solundaki palanın üzerine koydu. |
_________________ All power demands sacrifice...and pain. The universe rewards those willing to spill their life's blood for the promise of power.
Power demands sacrifice. |
|
Back to top |
|
|
Eldarin_
Joined: Dec 20, 2006
Posts: -27
Location: Yolcu
|
Posted:
Mon Jul 04, 2005 1:31 pm |
|
Artemis Entreri wrote: |
Dikkatlice zehiri masanın üstünden aldım, ve çantamın içine yerleştirdim. "Seninle iş yapmak güzeldi eski dostum.." dedim ve Mung daha arkasını dönmeden dükkandan çıktım.
Tekrar 'Kızıl Dudak' denen yere gittim. Geri dönüş uzun ve yorucuydu. Bir müşteri edasıyla genel evin içine girdim. Pez.....'e Selenda'yı -(sabah konuştuğum kadının ismiydi bu)- sordum. |
Girişteki eleman ,Selenda nın içerde olmadığını, yarım saat içersinde gelebileceğini söyledi...
*****
Çrümcek ağı büyücünün önündeki yarım çember üzerinde birbiri üzerine atlaya atlaya içerde kalan herkesi yapış yapış bırakırken buradan kurtulmayı da neredeyse imkansız kılıyordu.içeride kalanlar ise bir taraftan nefes almaya çalışırken diğer yandan ağın yapışkan etkisinden kurtulmaya çalışmaktaydılar.
Masasından dışarıyı beklenti içinde izleyen bir başkası, meşaleleriyle yolun sonundan gözüken güvenlik güçlerini görmesiyle beraber dışarı çıktı.Bu sırada;
"Lanet yolcular, bikaç gün kodeste tıkılında buralarda nasıl davranılması gerektiğini öğrenin. Başbelaları!!!Lanet olsun sizlere..."
Adam hızla dışarı çıktı bu sırada eliyle abartılı biçimde suçluların içeride olduğunu göstermekteydi.
*****
Jenna olayın şokundan yeni yeni kurtulur gibiydi.Valeros okunu örümcek ağlarının arasında ilgisiz bir noktaya attıktan sonra ona bakmakta olduğunu gördü.
"Buradan gidin!" dedi orta sesle. "sizi suçlarlar..."
Bir taraftanda Valeros a yakın olan duvarın dibindeki gizli girişi göstermekteydi.
Ardından sylvos ile korucuya bakındı.
"Sizde!!! Hadi!!!"
Gnom ise korucu daha ne olduğunu anlayamadan onun elinden kurtularak hanın dışarsına doğru koşmaya başladı.
şimşek in elinde bıçak ve keseler kalmıştı... |
_________________ Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir |
|
Back to top |
|
|
Eldarin_
Joined: Dec 20, 2006
Posts: -27
Location: Yolcu
|
Posted:
Mon Jul 04, 2005 1:53 pm |
|
Necros_Spellweaver wrote: |
"Malikane mi? Bu mu?"
"Buranın görüntüsünü sevmedim."
Omuzundaki baykuş da uğursuz bir uğultuyla ona katıldığını belli etti. Kendini toparlamaya çalıştı Kath'ranis. Buçukluğu kırmak istemezdi. Ama bu tekinsiz yerde de savunmasız olmamak iyiydi.
"Pekala küçük dostum, hadi içeri girelim." dedi druid gülümseyerek. Bir yandan da pelerinine sıkı sıkı sarındı ve sağ elini solundaki palanın üzerine koydu. |
Buçukluk druid in böyle bir tepki vereceğini düşünmüyordu.Neyse çokta önemli değildi.
Kapıya doğru yaklaştı. cebindeki anahtar yığınını çıkartarak birkaçını kullandı ve kapının kilitlerini açtı.
İçeriye berbat bir koku hakimdi. Etraftaki düznsizlik druid in başını döndürecekti neredeyse. Etrafta çeşitli alet edevat takımları, yiyecek içecekler, kirli yahut temiz giysiler hep içiçeydiler. köşede bir buçukluk daha yatmaktaydı işte orada.
Helly druid e utangaç bir bakış fırlatı, uzun saçları birbirine karışmış, kıvır kıvırdılar.
"etrafın dağınık olduğunu düşünebilirsin. aslında bunun sebebi benim ablam ve teyzem. bir iki hafta önce evden ayrıldılar. onlar ayrılınca evde bu hale gelicerdi işte. çokta temiz yaşadığımız söylenemez. annemle ablam evi derleyip toplardılar. onlar aslında ayrılırken haklıydılar.annemle ablam gerçekten iyi insanlardır. onlarla bi tanışsanız gerçekten tanıştığınıza memnun kalırsınız.zaten onlarda yeni insanlarla tanışmaktan daima memnun olurlar.hatta sizi onlarla bi şekilde tanıştırmam lazım.ama önce onların buraya gelmesi gerek. ya da biz ormanlara geri dönmeliyiz.ama biz ormanlara dönemeyizki. bizi ordan attılar.Ormandaki ahali hiç paylaşmaktan anlamazlar.ortak paylaşım gibi birşey yoktur ormanda yaşayan ahalide.ve annemlerde ormanlardalar şimdi.Sanırım bütün suç bizim fazlaca pasaklı olmamızdan kaynaklanıyor aslında. Eee şeyyy...seni sıkmıyorum değil mi??"
Bu sırada ileride toz yığınının yanına eski bir halıyı toplayarak buranın içinde kıvrılmış yatan buçukluk başını ilgisizce kaldırdı.
"Heyy. Helly...seni gerizekalı...bugün ne kadar iş yaptın söyle bakalım."
Ses Helly ninkinden daha kalındı fakat bir buçukluğun sesi ne kadar kalın olabiliyorsa ancak o kadar.
Helly lafları ağzında büzüştürüp karıştırmaya devam etti.ağzından anlaşılamayan homurtular çıkıyordu.En sonundaKath' ranis e döndü.
"Buyur Remar" dedi ilerideki çökmüş koltuğu göstererek.
"Buyur oturalım. Koltuk sana çökmüş gibi gelebilir ama aslında öyle değil. biliyorsun biz buçukluklar biraz kısayız. E koltukta oturacak kadar uzayamıyorsakneden koltuğu kendi boyumuza eşitlemeyelim dedik."
Sonra hızla birkaç lafı daha ağzında geveleyiverdi.
"eee Remar...bu arada sana Remar demem canını sıkmıyor değil mi? Herneyse ne diyecektim. Hah. hikayen nedir? niçin buralara düştü yolun??" |
_________________ Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir |
|
Back to top |
|
|
Artemis Entreri
Kullanıcı
Joined: Jun 14, 2005
Posts: 1521
Location: Ýstanbul
|
Posted:
Mon Jul 04, 2005 1:57 pm |
|
Eldarin wrote: |
Girişteki eleman ,Selenda nın içerde olmadığını, yarım saat içersinde gelebileceğini söyledi...
*****
|
"Eh.. Bekleriz o zaman... Biliyormusun dün gece onu
sokakta gördüğümden beri düşünü kuruyorum. Başka biri ile randevusu
yoktu değil mi ?" |
_________________ Been there. Seen that. Got the scars. |
|
Back to top |
|
|
Eldarin_
Joined: Dec 20, 2006
Posts: -27
Location: Yolcu
|
Posted:
Mon Jul 04, 2005 2:02 pm |
|
Artemis Entreri wrote: |
"Eh.. Bekleriz o zaman... Biliyormusun dün gece onu
sokakta gördüğümden beri düşünü kuruyorum. Başka biri ile randevusu
yoktu değil mi ?" |
"Hmm bu konuda bir bilgim yok bayım. Ama Selenda nadiren boşta kalır" burada Alroa ya manalı manalı göz kırptı...
"Beklemek istiyorsanız buranın uzaklarında takılın birde. Malum kapının önünde bekleyenler pek hoşumuza gitmez... Hatta bakın ilerde bir taverna var. orda zamanınızı geçirebilirsiniz."
Alroa genelevin 50 metre kadar ileride ' Altın Kılıç Hanı' nın tabelasını görmekteydi. suriçinde bu tip halkın alt katmanına hitap eden tavernalar çok bulunurdu... |
_________________ Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir |
|
Back to top |
|
|
Artemis Entreri
Kullanıcı
Joined: Jun 14, 2005
Posts: 1521
Location: Ýstanbul
|
Posted:
Mon Jul 04, 2005 2:14 pm |
|
Bir kaşımı havaya kaldırdım. Fazla bekletilmekten hoşlanmam... Sonra dışarı çıkıp adamın bahsettiği hana bir göz attım. Bu tür hanların durumu daha içeri girmeden, sırf tabeladan bile anlaşılabilirdi. Bir soluk aldım ve içeri girdim. Sinirlerim gergindi. Handa bir iki sert içki sinirlerimi yatıştırmaya yeterdi, ancak İş yapmadan önce asla içki kullanmam. Bugünlük birayla yetinmek zorunda kalacağım sanırım. Birada içkiden sayılmaz ama dimi ?
Sakince hanın kapısını açtım ve içeri girdim... |
_________________ Been there. Seen that. Got the scars. |
|
Back to top |
|
|
wicked_one
Kullanıcı
Joined: Jun 19, 2004
Posts: 595
Location: istanbul
|
Posted:
Mon Jul 04, 2005 3:36 pm |
|
Ozan şaşırmıştı... Çevresine bakındı ve durumu anlamaya çalıştı... Gerçekten de dikkat etmezlerse başları belaya girecekti... Ve şuan kıza güvenmek istiyordu...
' Hey büyücü, gitme zamanı ' deyip onu kolundan tutup çekmeye başladı, bir yandan da elfe ' Eğlenceyi sonraya sakla, nasılsa daha uzun yaşayacaksın... ' dedi... Eğlenceyi kesmesi gerektiğinin farkındaydı, bu da onu üzüyordu...
Büyücüyü çekerken, bir yandan da çapulcuların ağlardan kolay kolay kurtulmamasını istiyordu... Büyücüyü deliğin yanına getirdikten sonra, kızın yanına doğru, ''ağların olmadığı kenardan" yürüdü. 'Teşekkürler' deyip kızın yanağına bir öpücük kondurdu ve kulağına 'yakında yeniden görüşeceğiz' dedi...Deliğe doğru 'geldiği yerden' koşmaya ve Koşarken elfin ne durumda olduğuna bakmaya çalıştı.
Arpeje başla, şarkıyı söyle |
_________________ <div>De profundis clamavi at de Domine, serva animos nostros...</div><br> |
|
Back to top |
|
|
Sylvos
SeçilmiÅ? SavaÅ?çı
Joined: Nov 21, 2004
Posts: 1073
Location: Darkon
|
Posted:
Mon Jul 04, 2005 3:42 pm |
|
Quote: |
"Buradan gidin!sizi suçlarlar..." dedi barmen kız orta sesle. |
Burada kanunlar düzgün bir şekilde yürümüyordu belliki..Sylvos bir an beklemeden örümcek ağlarının olmadığı köşeden masasına doğru hızlı birkaç adımda vardı..Masanın üstüne bir iki bakır para koydu ve koca kılıcını kınına sokup sırt çantasını sırtına geçirip büyücü ve ozanın yakınındaki gizli girişe doğru hızla yöneldi.
şehir onu beklediği gibi karşılamıştı.Ormandaki elflerin anlattığından fazlası olduğunu düşünüyordu şimdi. |
_________________ -I grow tired of shouting battle cries when fighting this mage. Boo will finish his eyeballs once and for all, so he does not rise again! Evil, meet my sword! SWORD, MEET EVÄ°L!! |
|
Back to top |
|
|
Lord Necros
BaÅ?büyücü
Joined: Apr 29, 2005
Posts: 1916
Location: Necropolis
|
Posted:
Sun Jul 10, 2005 11:14 am |
|
Kath'ranis yavaşça uzanarak masadaki kolyeyi ve eline aldı ve inceledi. Belki özel bir işaret yda bir arma taşıyor olabilirdi kolye.
Shandris memnuniyetsizce öterken Kath'ranis anlayışla ona baktı.
"Evet, mecburum. O adamları bulmamız lazım. Bunun yanında buçukluk ve loncası ne kadar kötü şeyler yapıtrablirler ki bana? Ona da dediğim gibi şehirde güçlerimin yarısı işe yaramaz halde."
Kath'ranis dikkatini yeniden kolyeye verdi. |
_________________ All power demands sacrifice...and pain. The universe rewards those willing to spill their life's blood for the promise of power.
Power demands sacrifice. |
|
Back to top |
|
|
|
|