Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: yqiqufa
    Bugün: 16
    Dün: 23
    Toplam: 90345

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1756
    Üye: 2
    Toplam: 1758

    Şu An Bağlı:
    01 : ofine
    02 : yqiqufa

    FrpWorld.Com :: View topic - Gün Batımı Hikayeleri (Tales Of The Dawn)
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Gün Batımı Hikayeleri (Tales Of The Dawn) View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Galat-tirin
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 28, 2004
    Posts: 90

    PostPosted: Sun Aug 15, 2004 10:55 am Reply with quoteBack to top

    (aşağıda okuyacağınız bölüm kitabın başında geçmektedir. Psikopat bir karakter hakkındadır. Roman, Wampire The Masquarade hakkındadır. -bilgim dahilinde- wampire olarak White Wolf'un basacağı Türkiye'deki ilk kitap olabilir..)

    Sinema perdesine baktı. Â?Seni seviyorum örümcek adam..Â?
    O anda tüm bina üstlerine yıkıldı. Ve bütün film boyunca yalanlar söyleyip, birbirlerini kıskandırmak için başkalarının hayatlarını mahveden bu ikilinin üzerine dev bir beton bloğu düşerek, narin bedenlerini fındık kabuğu gibi parçaladı...
    Filmi izlerken o, bunları görüyordu.. Â?Heyy kafanı biraz yana çek!Â? arkasından gelen bu sese doğru öfkeyle baktı. Koltuğunun içine biraz daha gömüldü. Bu sefer de oturduğu koltuk ileri geri sallanmaya başladı. Arkasına hışımla döndüğünde aynı kabasaba adamın alaycı bir ifadeyle gözlerinin içine bakmakta olduğunu gördü. Ayaklarını koltuğuna dayamış, onu hafifçe itiyordu.
    Çnüne döndü, koltuğuna biraz daha gömüldü, sallantılar içerisinde filmin en beğendiği sahnesi olan Mary JaneÂ?in kafasının kopuşunu izlemeye devam etti...


    Film bittiğinde hava çoktan kararmıştı. Herkes yavaş ve tembelce yerlerinden kalktı, sallana sallana çıkış kapısına koyuldu. Adam, film boyunca içtiği kolanın etkisiyle sağlam bir geğirdi. En son o, yavaşça basamakları çıkıp sinemanın arka kapısından çıktı. Kot pantolonunun arka cebinden bir sigara çıkardı. Lanet olası şey dümdüz olmuştu. Â?Evde oturup kıçı büyütürsen olacağı budur işte! Ama yağma yok. Yarın spora başlıyorumÂ? diye geçirdi içinden.
    Evi bir sokak üstteydi. Yürüyerek on dakika. Eliyle sigarasını düzeltip, çakmak arandı. Yeleğinin ceplerine baktı, gömleğinin cepleri, pantolonu.. Bulamadı. şansına bir küfür ederek yürümeye başlayacaktı ki karanlıkta, hemen iki metre ötesinde, birinin sigarası parladı. Adam homurdanarak ateş istemeye gitti. Yanına ulaştığı zaman, burda dikilmiş sigara içenin, sinemadaki delikanlı olduğunu farketti. Ufak tefek bir şeydi kendisine göre.
    - İrikıyım vücudunun hepsini görebilmek için evindeki iki aynayı birleştirmek zorunda kalmıştı. Aslında, hayatında cüssesinden başka hiçbir şeye sahip olmayan bir adamdı. -
    Â?Heyy, çocuk. Ateş versene.Â? Çakmağı almak için elini uzattığında, genç adam sigarasından derin bir nefes çekti. Yüzü aydınlandı. Gözlerini gözlerine dikmişti. Adamın çakmağa uzanan elleri bir an tereddüt etti.
    Â?Gözünü kırpana kadar seni öldürebilirim..Â? dedi genç adam.
    Adam telaşla delikanlıya baktı. Ellerine, kemerine, beline.. Hayır, silahı yoktu.
    Â?Çlmenin nasıl bir duygu olduğunu bilir misin?..Â?
    Â?Monitörden kendi kalp ritmine bakmak.. Yavaşladığını görmek.. Sayının her an düşmesi, yavaş.. yavaş.. Sonra kalbinin durması. Hayır, bunu anlaman için monitöre bakmana gerek yok.. Ama kafanı çevirdiğinde yanılmadığını görmek.. Saatine bakıp yirmi saniyen kaldığını fark etmek.. İşte o an.. Tanrıya sana bu yirmi saniyeyi verdiği için bile minnettar olmak.. Bir yimi saniyeye ömrünü nasıl dolduracağını düşünmek.. Ama Tanrı seni satmıştır.. Daha üçüncü saniye de ipek kanatlı meleklerin seni alıp daha iyi bir yere koymak için gelmeyeceğini anlarsın! Boğuluyorsundur.. Boğulmanın nasıl bir şey olduğunu biliyor musun?
    Çnce derin bir nefes alırsın.. Suda solumaktan farksızdır.. Hiçbir işe yaramaz.. O zaman farkedersin.. Cennet yok! Cehennem ise sana ulaşmak üzere.. Dördüncüde başına korkunç bir ağrı saplanır. Birinin kafana kılıç sapladığını zannedersin.. Beşincide kanama başlar.. Ahh, hayır. Teknik olarak kanın akmaz.. İşte o zaman küçüklüğünde kafanı yardığında oluşan o kan gölü bir nimete dönüşür senin için.. Gözlerin.. Gözlerin o akmasına kıyamadığın değerli kanınla doludur o an.. Büyürler.. Büyürler.. Dışardan koca kırmızı gözleri olan bir yaratığa benziyorsundur artık.. Yedide kaslarının kontrolünü kaybedersin.. Deliler gibi kasılmaya, çırpınmaya başlarsın.. Ağzından çıkan hırıltıların bir yardımı olmaz.. Ne dediğini sen bile anlamıyorsundur artık.. Cehennemin içindesindir.. Bitmesine az kaldığını düşünürken, bunun asla bitmeyeceğini de biliyorsundur aslında.. Sekizde...Â?
    Â?Bebe, kes saçmalığı da kodumun çakmağını ver banaahhhg!Â?
    Daha gözünü kırpamadan delikanlının yumruğu adamın nefes borusunu içeri göçertmişti bile. Adam, dizlerinin üstüne çökmüş, inanmaz gözlerle ona bakıyordu.

    Saatine baktı delikanlı. Â?Yirmi saniyen varÂ? diye fısıldadı adama. Ve sigarasından bir nefes daha çekip ilerlemeye başladı...
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailICQ Number
    Galat-tirin
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 28, 2004
    Posts: 90

    PostPosted: Sun Aug 15, 2004 11:00 am Reply with quoteBack to top

    Not:
    Spider Man filminde tabi ki böyle sahneler yoktur. Ancak bunu izleyen "delikanlı" (!) bunları görmektedir.
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailICQ Number
    Galat-tirin
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 28, 2004
    Posts: 90

    PostPosted: Sun Aug 15, 2004 11:05 am Reply with quoteBack to top

    (bu ise ikinci bölümden bir alıntıdır. Anlayacağınız üzere roman, belli bir çizgiyi takip etmaz, parça parçadır. Bir önceki bölümle ilgisi alakası yoktur. -Ya da var mıdır?-)

    Geride kandan bir şerit bırakarak sürünüyordu. Ellerini
    ileri atıp, kaslarındaki son kuvveti de kullanarak vücudunu çekiyordu. Rüzgar, kasvetli apartmanların arasından geçerek yüzünü yaladı. Çok güzel bir yüzü vardı. Belirgin çizgilerle kaplı olmasa, ona bakan biri genç olduğunu bile düşünebilirdi. Yerdeki cam kırıklarından kendi yüzüne baktı. Â?Bu çizgilerin herbiri birilerine ait..Â? diye düşündü. Â?Herbirinde birilerinin emeği var.Â?
    Ne kadar da yaşamıştı. Ne kadar çok görmüştü. Aklına binlerce anı hücüm etti. Â?Her şeyin en doğrusunu bildiğini düşünen aşağılık serseriler.. İnsan beyni ne kadar da mükemmelÂ? dedi kendi kendine. Â?En az çalışanı, en yetersizi bile. İnsana en tiksinç, en delice isteklerini gerçekleştirmek için ahlaki bir yol bulabiliyor. Böylece hergün o kuştüyü yastıklarına narin boyunlarını koyduklarında hastalıklı mantıklarıyla yıkanmış vicdanları onları rahat bırakıyor...Â?
    Yere yapıştı. Yaşadığı onca anının bir anda üstüne oturduğunu hissetti. İsimler, olaylar, kavramlar birer bedene bürünmüş ve daha fazla ilerlememesi için üstüne çıkmışlardı sanki. Â?Neden devam ediyorum ki? Bir ulusa yetecek kadar ihanet, şiddet, ölüm ve acı görmedim mi?Â?
    O sırada eski bir dostunun sözü geldi aklına: Sokağa çöküp, geçen aptalları saymaya başladım. İki dakika geçtiğinde, ben elliye ulaşmıştım bile..
    Â?Ahh dostum. Benim gördüklerim içinse kullanılabilen bir sayı yok henüz...Â?
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailICQ Number
    Galat-tirin
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 28, 2004
    Posts: 90

    PostPosted: Sun Aug 15, 2004 11:08 am Reply with quoteBack to top

    beğendiyseniz, kalanını da yazabilirim sanırım biraz..
    Aslında bu yazdıklarım, teknik olarak bana değil, White Wolf'a ait -zira peşin verdiler bir kısmını..-
    ancak siz söylemezseniz, onlar da bilmez.. Smile
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailICQ Number
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.51 Saniye