Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: yrehexy
    Bugün: 26
    Dün: 35
    Toplam: 90390

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 873
    Üye: 1
    Toplam: 874

    Şu An Bağlı:
    01 : yrehexy

    FrpWorld.Com :: View topic - Tanrılar somut bir varlık olabilir mi?
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Tanrılar somut bir varlık olabilir mi? View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Tue May 25, 2004 6:35 am Reply with quoteBack to top

    Drizzt in ortaya attığı soruyu tartışalım diyorum. Asluında belki ilk soru şu olmalı idi. Tanrı gerçek anlamda biz inanmasak bile tüm evre yok olsa bile var olacak bir güçmüdür? Yoksa onun ötesinde sadece inanlarının yarattığı bir şey midir? Yoksa temsil ettiği kavramın yarattığı bir güç müdür?? Çrneğin katillerin tanrısı bir anda bahçivanlar kendine inanmaya başlarsa sonra o da bahçivanları kollarsa artık bahçivanlardan güç alan tanrı olabilir mi??
    Drizzt in sorusuna gelirsek. Tanrı somut bir şekilde var olabilir mi?? Eğer fantazi eserlerine ya da mitolojilere inanacak olursak sanırım hepsinde bir ya da birkaç defa tanrının bir beden de görünebildiği durum var. Ancak bence bu o kadar yadsınmamalı. Temsil edilen kavramın bedenleşmesi bence onun o bedenle sınırlandığı anlamına gelmez. Gerçekte o aynı kavranmaz varlıktır ancak o an için insanların kavrayabileceği bir şekle bürünmüştür. Bu açıdan bence Drizzt biraz ters bakıyor. Aslında onun Menzoberranzana ikinci kitaptaki gidişini biraz geciktirip kargaşalar zamanındaki Lloth avatarını görmesini isterdim. Bir de Mielliki yi görse ne yapardı merak ediyorum cidden.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Palisdan
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Mar 25, 2004
    Posts: 654
    Location: Ankara

    PostPosted: Thu May 27, 2004 6:37 am Reply with quoteBack to top

    Drizzt'in ilgili yazısını sonunda yazmayı bitirdim. Bu konuyla ilgili önemli bir yazı olduğu için onu buraya koymayı uygun buluyorum. Ancak orda yazanlara pek de katılmadığımı öncelikle belirteyim, neden katılmadığımı da ayrıca mesajlarda açıklayacağım zaten.
    Yazı şu:


    Çok sonraları, DiyarlarÂ?daki ozanlar o hadiseye Â?Sıkıntılar ZamanıÂ? adını verdiler. Tanrıların göklerden dışarı sürüldüğü, avatarlarının ölümlüler arasında dolaştığı zamanlardı. Kader TabletleriÂ?nin çalındığı, Tanrıların Yücelordu AoÂ?nun gazabının uyandırıldığı, büyülerin bozulduğu ve bütün bunlar sonucunda, çoğunlukla büyüye dayalı olarak kurulmuş olan sosyal ve dinsel hiyerarşilerin kaos içine düştüğü bir zaman.
    Fanatik rahiplerden, kendi tanrılarının avatarlarıyla karşılaşmaları hakkında bir sürü hikaye dinledim, tanrılarına baktıklarını iddia eden kadın ve erkeklerin anlattığı çılgın hikayeler işittim. Bu zorlu zamanlarda bir sürü kimse din değiştirdi, her ne kadar bulunması zor olsa bile onlar da aynı şekilde ışığı ve doğru yolu gördüklerini iddia ediyorlardı.
    Bu iddialara karşı çıkmıyorum ve dayanak noktalarına karşı da açıktan açığa tartışacak değilim. Kaosun ortasında zenginlik bulanlar adına seviniyorum; her ne zaman birisi ruhani yardımın huzurunu yaşasa ben de memnun oluyorum.
    Peki ya inanç ne olacak?
    Bağlılık ve sadakat ne olacak? Eksiksiz güven? İnanç somut kanıtla sağlanmaz. Yürekten ve ruhtan gelir. Eğer bir kişi, bir tanrının varlığına dair kanıta ihtiyaç duyuyorsa, o zaman maneviyat kavramı maddiyata indirgemiş oluyor ve biz de kutsal olan bir şeyi mantıksal olan bir şeye dönüştürmüş oluyoruz.
    TekboynuzÂ?a, yani kalbimin ve ruhumun sahibi olan tanrıça MielikkiÂ?nin sembolüne, o nadir görülen, değerli hayvana dokundum. Bu hadise Sıkıntılar ZamanıÂ?nın başlangıcından önceydi. Fakat eğer avatarları gördüklerini iddia edenlerle aynı fikir yapısına sahip olsaydım, ben de aynı şeyleri söyleyebilirdim. MielikkiÂ?ye dokunduğumu, Çlü Ork GeçidiÂ?nin yakınlarındaki dağlarda bulunan büyülü bir koruda tanrıçamın bana göründüğünü söyleyebilirdim.
    O tekboynuz Mielikki değildi ama aynı zamanda oydu. Tıpkı gündoğumunun, mevsimlerin, kuşların ve sincapların, ve asırlar devirmiş bir ağaçtaki gücün de o olduğu gibi. Güz rüzgarlarında uçuşan yapraklar ve soğuk dağ vadilerinde tepecikler oluşturan kar tanecikleri de o; berrak bir gecenin kokusu, yıldızlı gök kubbenin parıltısı ve uzaklardaki bir kurdun uluyuşu da.
    Hayır, bir avatar gördüğünü iddia edenlere karşı açıktan açığa tartışmayacağım. Zira o kimse, öyle bir şeyin varlığının bile, inancın amacını ve değerini hiçe saydığını anlamayacaktır. Zira eğer gerçek tanrılar o kadar somut ve ulaşılabilir nitelikte olsaydı, o zaman bizler gerçeği bulmak için yolculuğa çıkmış bağımsız yaratıklar olamazdık. Bir çobana ve onun köpeklerine ihtiyaç duyan bir koyun sürüsünden farkımız kalmazdı. Düşünmeyen ve özünde inanç olmayan yaratıklar olurduk.
    Çğüt oralarda bir yerlerde biliyorum. O kadar somut bir surette değil, bizim iyi ve adil olduğunu bildiğimiz şeylerde. Kendi hareketlerimizin değerini bize gösteren şey, başkalarının hareketlerine verdiğimiz tepkilerdir ve eğer bize yol göstermesi için bir avatara, yani bir tanrının reddedilemez kanıtına ihtiyaç duyacak kadar alçaldıysak, o zaman gerçekten de çok acınası yaratıklarız demektir.
    Sıkıntılar Zamanı mı ? Evet. Ve eğer avatarlann tavsiyelerine inanırsak daha da zorlu geçecek demektir. Zira gerçek tektir ve bir sürü farklı ve hatta birbirine tezat oluşturan iddiayı içinde banndıramaz,
    O tekboynuz Mielikki değildi, ama yine de oydu ve ben Mielikki'ye dokundum. Bir avatara, ya da tekboynuza dokunarak değil, dünyadaki yerime bakış açımla. Mielikki benim kalbim. Onun prensiplerini takip ediyorum, zira eğer ben kendi vicdanımla prensipler ve düsturlar düzecek olsaydım, onunkiyle aynı olurdu. Mielikki 'yî takip ediyorum çünkü o benim gerçek dediğim şeyi simgeliyor.
    Çeşitli tanrıların diğer birçok takipçisinde de durum böyle. Eğer Diyarlar 'in panteonuna daha dikkatle bakacak olursak, "iyi" tanrıların düsturlarının birbirinden pek de farklı olmadığını görürüz; inançtan inanca değişen şey ise o düsturların dünyevi açıdan faklı olarak yorumlanmasıdır. Diğer tanrılara, mesela Menzoberranzan 'ı yöneten rahibelerin kalplerine sahip olan Çrümcek Kraliçe Lloth gibi çekişme ve kaos tanrılarına gelince...
    Onlardan bahsetmeye bile değmez. Onlarda hakikat yok, sadece dünyevi kazanç kaygısı mevcut. Ve öyle prensipler üzerine kurulmuş her türlü din aslında, kişinin kendisini şımartmasından başka bir şey değildir ve ruhaniyetle hiçbir ilişkisi yoktur. Dünyevî koşullarıyla bakılırsa Çrümcek Kraliçe'nin rahibeleri oldukça çetinlerdir; ruhani açıdan bakacak olursak hepsi bomboş, işte bu sebeple, hayatları sevgi ve neşeden yoksundur.
    Çyleyse bana avatarlardan bahsetmeyin. Bana sizinkinin gerçek tanrı olduğuna dair bir kanıt göstermeyin. Sizin inançlarınıza hiç sorgulamadan saygı duyuyorum, eğer siz de benim kalbimdekine saygı duyuyorsanız söyleyeyim; o denli somut bir kanıt gayet önemsizdir.
    Drizzt Do'Urden

    _________________
    TaÅ?lar unutana dek...
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mail
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Thu May 27, 2004 6:46 am Reply with quoteBack to top

    Madem cevap yok galiba birçok kişi Drizzt e karşıymış Neyse bir şiirle olayı açayım accık:

    Gökyüzünde mi yaşarlar yoksa toprağın millerce altında mı sorarız
    Ya da aramızda sıradan zannettiğimiz bireyler midir onlar
    Gerçek bir adları ve karakterleri var mıdır
    Ya da sadece hayalgücümüzde canlandırdığımız bir idol müdür onlar

    Gerçek güçleri ne ve o gücü kim veriyor
    Ormansa mesela temsil ettikleri onlar mı ormanları yönlendiriyor
    Somutlaşabiliyorlar mı bazen bir bedene dönüşüp
    Savaşabiliyorlar mı ya da tehlikelerle başka yöntemlerle

    Onlarca soru aklımızda onlarca düşünce
    Kesin olan şu ki bu kavramı anlamak bizim ötemizde
    Bir somut varlık haline gelebilirler belki bizce anlaşılabilmek için
    Ya da onların gücünü yansıtan yerlerde çıkabilirler karşımıza

    O yüzden bana bir inanç şeklinin yanlış olduğunu söylemeyin
    Ne doğru ne yanlış tanrıları ne alçaltır kesin ben bilirim diye idda etmeyin
    Kim karar verebilirki tanrının gerçekte ne olduğuna
    Avatar da olabilir bunu reddedersen ne yapacaz karşımıza çıktıında

    Firble der ki bu olay çözülemez mantığımızla
    Gerçek cevaplar ancak ortaya çıkar kalbe bakınca
    Kalptir bize ne doğru ne yanlış anlatan
    Her insanın tanrısı farklı bir varlıktır nasıl farklı is kalplerde yatan

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    Palisdan
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Mar 25, 2004
    Posts: 654
    Location: Ankara

    PostPosted: Thu May 27, 2004 7:34 am Reply with quoteBack to top

    Güzel şiir firble ve olaya güzel bir bakış açısını yansıtmış ancak tek mesajda ordaki tüm konulara değinebileceğimi sanmıyorum. Onun yerine yukarıdaki mesajımda attığım yazının yanlışlıklarına biraz giriş yapacağım.

    Drizzt bu yazısında avatarların önemini bir tanrının varlığının reddedilemez kanıtı olmasına bağlamış ki ben bu noktaya katılmıyorum. Neden mi?
    Faerun gibi (ya da bizim diyarımız gibi de diyeyim) çok tanrılı bir yerde insanların bir tanrıya inanmasının/inanmamasının sebebi onların varlığını kabul edip etmemelerine dayanmaz. Drizzt'in Lloth'a inanmamasının sebebi onun aslında olmadığını, o yochlolların kendi zevkleri için geldiğini düşünmesi miydi? Kuşkusuz hayır. Lloth vardır ama Lloth'un öğretileri Drizzt'e hitap etmiyordur (gerçi kendisi de buna yakın sözler sarfetmiş ama yakından incelerseniz aslında olayın o olmadığını görebilirsiniz) Yani bu durumda Lloth'un avatarı -yani Drizzt'in deyimiyle onun reddedilemez kanıtı- karşısına çıksa Drizzt inanacak mıydı? Bu sorunun cevabının hayır olmasını bekliyoruz ancak diğer rahiplerin avatarı gördüğü için inandıklarını ima etmiş (hatta dahası avatarların gerçekte varolmadıklarına dair imalar bile var)
    Tanrıların günlük hayatımızda varlıklarının reddedilemez kanıtına ihtiyaç duyuyor olsaydık bile o kanıtı avatarla sınırlamak yanlış olurdu, çünkü her bir rahip büyüsü aslında o tanrının reddedilemez kanıtıdır. Drizzt zin-carla ile diriltilmiş Zaknafein ile karşılaştığında aslında Lloth'un reddedilemez bir kanıtını gördü mesela.
    Sizin de görüşlerinizi bekliyorum, sonra daha detaylı değinmeye başlayacağım şu an sadece bir giriş yaptım.

    _________________
    TaÅ?lar unutana dek...
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mail
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Thu May 27, 2004 8:31 pm Reply with quoteBack to top

    Yav benim görüşlerim aslında bu yazının kötü bir yazı olduu yönünde ( Pyros duymasın : !) Neyse bi iki neden söleyeyim. Bi defa ben tanrının bedenleşebileceğine kesinlikle inanırım. şu farklıdır. İnanmak için somut bir kanıta ihtiyaç duymak. Ben lord Dragonfire a inanmak için onun somut kanıtına ihtiyaç duymam çünkü o inanç aslında benim kalbimde başlar ve biter. Ancak bildiğim başka bir şey var ki benim inandığım ve inancımla güçlendirdiğim kavram gerektiğinde somut bir varlığa dönüşebilir. (hint mitolojisinde bu varlıklara avatar denir bunu biliyorsunuz zaten.) Sonuçta böyle bir şeyin mümkün olabileceğine inanırım ( not rp dışında da) Ancak bu somut hale gelebilen varlığın aslında Drizzt in durumunda tüm ormanın ağaçöların kuşların vesairenin ruhunun birleşmiş beden bulmuş halinden ibaret olduğu yani ormandan bağımsız olmadığı muhakkaktır. Drizzt tekboynuzu gördüğünde daha önce gördüğü kuş vesaire tanrısın varlığının parçası iken bu defa tanrısın varlığının tamamının somutlaşmış halini gördü (diğerlkeri parça idi sadece) Yıldızsız geceye bakarsanız zaten Drizztin tek boynuzu gördüğünde tanrısını görmüş gibi heyecanlandığını farkedeceksiniz. Ve o kitapta bunun bir işaret olduğuna gerçekten emin... o açıdan Drizzt bence gerçekten hata yapmış.. Bence tanrısına inanmak için somut kanıta inanma ihtiyacı duymak ne kadar yanlışsa. Somut bir kanıta şahit olmanın tanrı inancını mahvedeceğine inanmak da o kadar yanlış..

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    yeminer
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Oct 01, 2003
    Posts: 4320
    Location: istanbul

    PostPosted: Fri May 28, 2004 2:24 pm Reply with quoteBack to top

    Tam Drizzt den beklenecek cevap. atbiki o farkında değil loth rahiplerinde ki maneviyatı içtenliği çünkü o loth u reddetmiş ama bunu ancak bir lloth rahibine sorarsak anlayabiliriz.

    _________________
    her zaman yalan söyle ki, kimse yalan söylediÄ?ini anlayamasın
    güç amacın, karanlık aracın olsun.
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's website
    Firble
    Forum Yöneticisi





    Joined: Mar 12, 2004
    Posts: 6496

    PostPosted: Sun May 30, 2004 7:54 am Reply with quoteBack to top

    Çyle belki ama Miellikiye de inancı bana çok doğru değil gibi... Somut kanıta ihtiyaç duymamak başka.. Somut bir kanıta tanık olmayı inancın anlamını yitirmesi olarak görmek başka.. Bana daha çok bu ikinciyi yapıyo gibi geldi.

    _________________
    HARBE GÄ°DEN
    Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
    Orhan Veliden
    Back to top View user's profileSend private message
    scythe
    KutsanmıÅ? KiÅ?i





    Joined: Oct 05, 2003
    Posts: 871
    Location: eskiþehir

    PostPosted: Sun May 30, 2004 2:33 pm Reply with quoteBack to top

    Quote:

    Çyle belki ama Miellikiye de inancı bana çok doğru değil gibi...


    yanlış hatırlamıyosam drizzt'in mielikki ye neden inandığını, nasıl kendi ilkelerine yakın bulduğunu falan kitapta drizzt'in ağzından -hani her chapter ın başında bi kompozisyon oluyor ya- anlatılmıştı... önce bir tanrıya inanıp inanmamayı sorgulamıştı yanlış hatırlamıyosam... tanrıların düşünceden ibaret olduğunu zikretmişti... ve kendi düşüncelerinin kendisini mielikkiye yönelttiğini anlatmıştı.. yanlışım varsa affola :oops:

    _________________
    you are not alone ; so don't be afraid in the dark and cold m'thain d'streea
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailYahoo MessengerMSN Messenger
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.65 Saniye