Güzel yazmışsın Efla kardeş... : ) )) )) ) ) ) Ne diyeyim? Bu konu benim için cidde derin bir konu... Neyse ben de bir şiir daha yazayım...
Gölge de Mükemmeldir
Bir cisme ışık tutup yaratırsınız gölgeyi
Sonra da bakarsınız ona
Bir kopya gibidir o sizin için
Elinizdeki mükemmel cismin
Belki de bir çiçeğin
Dört dörtlük bir heykelin
Sevdiğiniz kadının
Bir kopyası
Ve neyse sizin gölgede gördüğünüz
Onun zayıf bir tasviri gibidir gölge sizin için
Gerçeğini hatırlatacak
Ama asla gerçeği gibi olmayacak
Oysa yanlıştır bu
Her gölgenin ayrı bir yaşamı vardır.
Işık belirler bu yaşamı
Ve de ışığın önünde duran cisim ve cisimler
Ancak bu yaşam yine de kendine özgüdür
Eğer doğru bakmaya cesaret ederseniz
Hiçbir gölge aynı değildir
Onu yaratan cisim ve ışık aynı da olsa
Ve de eğer siz onu yaratan cismi değil de
Gölgeyi görmek anlamak istediğiniz de
Fark edersiniz
Bir cismin zayıf bir kopyası değildir gölge
Kendine özgüdür
Mükemmeldir
Onu kusurlu yapan kendisi değildir
Sizin zihninizdir
Onun kendine değil de
Bambaşka bir varlığa benzemesini isteyen
Ve de benzemeyince de onu kusurlu bulan zihniniz
Her hangi bir cisme
Ya da insana
Ya da yaşadığınız ana bakıp da
Onun başka bir şeye benzemesini istediğinizde
Sevmezsiniz o cismi, insanı, anı
Çünkü hiçbir şey benzeyemez başka bir şeye
Bu onların kusuru değildir
Onların benzemesini isteyen bizlerin kusurudur
Başka cisimlerle, insanlarla, anlarla benzerliklerini görsek
Ve bu mutlu etse de bizi
Onları olduğu gibi kendileri olarak kabul etmeliyiz
Ancak o zaman onları sevebiliriz.
Ozan Firble
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden
Zamanın başlangıcında bir şey söylendi,
Bir adamın, gücü Tanrılarla, eş,
Yıkımı, çağların değişimine denk,
Amacı, Justisarı'n ilerlermesine sevk
Olacak, ve Tanrılara başkaldıracaktı.
Fakat bunlar yine bir şey değiştiremeyecekti,
Kehanet buydu, yazan ölmüş,
Dağıtan unutulmuştu köhne tarihte,
Zamanı gelene kadar kimse inanmadı,
Dünyanın Umudunun gerçekten geleceğine...
Gecenin sabaha dönüştüğü andı,
Bir kehanetin yerine getireleceği zamandı,
Bir kahraman yine bir kahramanı doğuracaktı,
Silvan, Robin'i kendi ateşinde yoğuracaktı.
Ve Dünyanın umudu böyle doğacaktı....
Yine buradan hikaye anlatacağım sizlere,
Bu yaşlı ozan, ilgi bekler,sadece,
Ama unutmayın doğrudur söylediklerin,
Kulakta küpe akılda fikir olsun söylediklerim....
Nickoy Waldemer....
4. Çağ, Toluyka...
_________________ BeÅ? dakika süren savaÅ?lar binlerce yıl süren efsaneler yaratır. O yüzden savaÅ?ta korkuyla deÄ?il tatmin hissi duyarak ölmelisin. O zaman arkandan aÄ?layacak insan kalmıÅ? olur.
Bir kahraman neden kahramandır?
Hangi an onu yükseltir kahramanlığa
Mesela Yunan efsaneleri Tanrılardan bir bağ verir
Kahramanlara
Çyle midir?
Hakkaten kim
Hiç umulmayan anda sıradışı bir şey yapmak ister
şöhret ve hatırlanmak bir neden midir?
Ama bir insan hatırlanmak için yaptığı bir şeyi
Nice zaman planlamaz mı zaten
O zaman umulmadık bir anda çıkmış gibi olsa da
Aslında onun bir oyunu değil midir
Yaratılan kahramanlık hikayesi
Ve umulmadık bir anda
Hiçbir plan olmadan
Atılmayan adam
Aslında sahte bir kahraman değil midir?
Belki farklıdır senin fikrin
Ama ben tam tersine
Kahramanların unutulmak istediklerine inanırım
Hiç umulmadık bir anda
Her şeyi değiştirmek
Çylesi bir taddır ki
Bunun üstüne hiçbir şey istemez insan
şöhret ve taktir edilmek bile
Bozar zihnindeki o tarif edilmez tadı
O nedenle her gerçek kahraman
Bence
Unutulmak ister....
Başka bir şey yaratır kahramanı
Çyle bir an gelir
En cesur sanılan insanlar geriye çekilir
Ve bir anda
Hem kendine inancı
Hem de Dünyaya duyulan sevgi
Yaratır kahramanlık denen şeyi
İster yıllarca sürsün
İster bir saniye
Tüm kahramanlar bir anda yaratılır
Ve bir defa gerçek bir kahraman olmuş adam ya da kadın için
Artık hayatının en değerli anıdır o an
Bir daha ömür boyu hiç yaşamayacak da olsa
Çylesine eşsiz ve öylesine güzel bir anı.
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden
Zaman ne zaman başladı?
Az önce
Saatime baktığımda
Daha önce zaman yoktu
Bir sonsuzluk vardı
Geçmişin dünün
Çocukluğun yetişkinliğin
Yılların yüzyılların
Birbirine karıştığı
Sonra bir tiktak sesi
Yelkovan yetişmeye çalışırken akrebe
Ben bir şeyler için geç
Bir şeyler içinde erken olduğunu anladığım an tam olarak
Zaman denen şey başladı
Eh bu defa ne kadar yaşar zaman bilmiyorum
Elbet yine bir an gelecek
Belki yarın
Belki bir hafta sonra
Bir saat için belki
Ya da bir an
Yine bitireceğim zamanı ben
Sonra yeniden ve yeniden başlatmak üzere.
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.