Sesleri kaybediyorum.
Bir kitap sayfasında yazanlar gibi,
Duyuyorum ama notalar olmadan.
Renkleri kaybediyorum.
Elmanın rengi hala kırmızı ama,
Yaprağınkinden o kadar farklı değil artık.
Kafamı kaldırıp yukarı bakıyorum.
Ay gerçekten de yok bugün.
Gözlerimi kapatıyorum,
Bu kez görüyorum…
Bir ses duyuyorum,
Bir tane daha…
Müzik gibi, farklı birbirinden.
Gözlerimi açıyorum,
Karanlıkta pek belli değil ama,
Gökyüzü başka renkte topraktan.
Ve masanın üstünde bir kalem duruyor.
Kaybettiğim kalem hem de…
Sinan Onur ALTINUÇ
22.03.2009
_________________ Chaos is the law of nature,
Order is the dream of man.
Çyle aramakla bulunmazmış huzur.
Göl kenarındaki bir evde değilmiş illa.
Ya da sallanan bir sandalyede,
Yıldızlar kadar uzakta hiç değilmiş…
İçinde bir yerlerde hep varmış ama,
Dertlenirmiş bazen,
Çatı arasında tozlanmış bir sandık gibi…
Ya da keder bağlarmış
Yosun tutan taşlar gibi denizdeki…
Temizlenirmiş ama,
Belki bir sahil kenarında oturmak lazımmış,
Ya da çıtırdayıp yanan bir odun ateşi,
Belki yağmuru izlemek odanın camından,
Belki de yıldızları seyretmek bulutsuz bir gecede…
şöyle derin bir nefes almak lazım.
Gevşetmek lazım ellerini kanatan dizginleri,
Gözlerini kapatıp hafif bir müzikle,
Hayal görmek lazım biraz.
Sinan Onur ALTINUÇ
_________________ Chaos is the law of nature,
Order is the dream of man.
Bir sokakta
Caddelerde bağıran satıcıların
Durmadan akan trafiğin binbir sesinin
Karıştığı birbirine
Ya avazı çıktığı kadar bağıran
Yüzlerce çocuğun içerisinde...
Uyku tutmadan sabahlanan gecelerde bile bazen
Bulunabilecek kadar garip bir şeymiş...
Bazen de yıldızlara bakarken,
Odun ateşini seyrederken kamp yerinde
Ne kadar arasan bile
Kaçıp dururmuş senden...
Başka her şeyden önce başlarmış o
İnsanın kafasının içinde
İnsan bir defa aklına getirmeye görsün
Akla gelmeyi bekleyen onca derdi...
Hiç duramaz hemen gidermiş onun yanında....
Ne kadar "huzur dolu" bir yerde olursa olsun insan...
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden
uzun süreden beri bişeyler yazmıyordum. İhmal ettim. Yazmak lazım =)
Yalandan Yaşamak
Yalandan yaşıyoruz be kardeşim.
Hangimiz gerçekten düşünüyoruz ki mesela.
Bencil olmayı bile yüzümüze gözümüze bulaştırıyoruz.
Kendimize bile bir hayrımız olmuyor çoğu zaman.
Bakasını düşünmek desen,
İstemiyor zaten çoğumuz,
Boş ver diyoruz,
Boş ver sen mi kurtaracaksın dünyayı.
İstese bile güç bela yetiyor aklımız.
Medeniyiz diyoruz.
Gökdelenler dikiyoruz,
Köprüler yapıyoruz.
Bir yandan yapıyoruz medeniyet adına,
Bir yandan yıkıyoruz hangimizin sopası daha büyük diye.
Açlıktan ölebiliyorken hala insanlar nasıl medeniyetse?
Uzaya gidiyoruz güya.
Kim nereye gitmiş ki DÇnyadan.
Gitmiş de nereye varmış daha?
Bir gün gidilir belki ama,
şimdilik sıkışıp kalmışız dünyada.
Orayı da zehir ediyoruz kendimize.
Medeniyiz ya güya,
Kendi evimize pisliyoruz resmen.
Çzgürüz diyoruz.
Zindanlarda yaşayıp özgürlük masalları anlatmak bizimkisi.
Her şeyimiz diyoruz, olmadan yaşayamayız…
Bir pencereden başka bir şey değil aslında özgürlük.
Camdan bakmak da özgür olmak.
Belki diyoruz,
Bir gün biz de çıkarız.
Aşk şarkıları söylüyoruz.
Kimisi için her şeyin adı aşk.
Çok kolay yani aşık olmak.
Kimisine göre zaten yok.
Kimisi arasa da bulamamış hiç…
Çoğumuz bir haberiz yani.
Ama yine de düşmüyor şarkılar dilimizden.
14.08.2009
Sinan Onur ALTINUÇ
_________________ Chaos is the law of nature,
Order is the dream of man.
Saolasın üstad. Umarım okuyanlar vardır. Bir tane daha işte.
Yalan
O kadar kolay ki söylemek,
Hemen anlatıvereyim isterseniz.
Hayallerinizin peşinden koşun diyeyim.
Siz varsınız bir tek bu dünyada,
Kırın zincirlerinizi,
Yelken açın diyeyim yeni sulara.
Hep duymak istediklerinizi söyleyeyim.
Yapmak isteyip de,
Kalkışmayı bile beceremediğiniz,
Ama düşlediğiniz şeyleri anlatayım.
Bilseniz de gerçeği,
Ben size yalanlar söyleyeyim,
"Evet aslında." deyin diz de,
"Çekip gideceksin buralardan.",
"Ufak bir sahil kasabasına yerleşeceksin."
Çyle bir kasaba olduğundan değil ya,
Laf olsun diye işte...
Ben anlatayım,
Siz dinleyin isterseniz.
Sizi bağlayan zincirlerden bahsetmeyeyim hiç.
Yelkenleri açınca öylece,
Birdenbire gidebilecekmiş gibi gibi yapalım.
Söylemek yasak olsa bile,
Bilerek kalmaya mahkum olduğumuzu...
şunu da bilin ama,
Laflan şiirlen olmuyor bu işler.
Bilin ki gidebilecek olanlar,
Çekip gittiler bile...
Sinan Onur ALTINUÇ
01.09.2009 05:25
_________________ Chaos is the law of nature,
Order is the dream of man.
Çekip gitmek lazım derken
Sormak gerek önce
Ne kadar istiyorsun gitmeyi
Bir anın umutsuzluğumu zorladı buna seni
Yoksa bıktın mı bu hayatı yaşamaktan büsbütün
Ya tek başına gitmeyi alabilecek misin göze
Ya da sevdiklerin var mı
Bir aile, dostlar, bir şehir, belki de bir ülke
Bunları bırakıp da gitsen gitmiş olabilecek misin tamamen
Eğer gidemeyeceksen cesaretin var mı onları da götürmeye beraber
Düşünmek gerek
Düşünmek ve karar vermek
Bazen hiç gidemeyeceğin halde
Gitme ihtimalini düşünmek iyidir
Ancak böyle anlarsın ne için kaldığını
Ancak böyle yeniden sarılabilirsin
Kaldığın diyarın güzel yanlarını bir daha
Ama yalnız korkularınsa seni orada bırakan
Belki de yeniden düşünmek lazım her şeyi
Hayaller eğer yeni bir ülkeyi gösterdiyse sana
Belki de şimdi de aklını kullanmak
O ülkeye giden yolu bulmak
Ya da yeni bir yol açmak gerekir
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden
Çnce alışmayı öğrendim,
Geçen seneler boyunca
Yediğim her yemeğe,
Yürüdüğüm her yola,
Hatta soluduğum havaya alıştım.
Çyle alıştım ki hatta,
Hiç farklı olmamıştı sanki,
Çncesinde bile hayatım.
Sanki yaşanabilecek,
Tek bir hayat vardı şu dünyada;
Benimkisiydi o daÂ?
Seneler yine geçti.
Birdenbire farkına vardım.
Sanki en derin yerinde,
Uyandırılmışım gibi uzun bir uykunun.
şaşırmayı öğrendim yeniden.
Zaten bildiğim her şeyi,
Yeniden, yeniden öğrendim.
Yeniden tattım herşeyi,
Yollardan yeniden yürüdüm,
Her zamankinden güzeldiler sanki.
Yeniden soludum aynı havayı,
Sanki farklı kokuyordu bu sefer.
Bir tek sebebi vardı aslında,
Tek bir yolu vardı bunları farketmenin.
Veda vakti yaklaşıyordu işteÂ?
Odamı toplar gibi paketlere,
Bir anımı topladım her bir köşeden.
Veda eder gibi insanlara,
Tek tek hoşçakal dedim bütün ağaçlara içimden.
Sabaha karşı öten kuşların sesini,
Bir veda şarkısı gibi dinledim bu sefer.
İstesem de istemesem de,
Hazır sayılırım artık.
Alıştığım onca şeyi bırakmaya.
Alışkanlıkları rafa kaldırmaya anıların yanınaÂ?
Yeniden şaşırmaya yeni şeylere,
Ve yeniden alışmayaÂ?
11.04.2010
Sinan Onur ALTINUÇ
_________________ Chaos is the law of nature,
Order is the dream of man.
Güzel olmuş... Sürekli göçebe halinde yaşayan birisi olarak, bazen sürekli bir yerden başka yere de gitmeye insan alışıyor, ve aslında en tuhafı da buna alışmak sanırım.
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.