Joined: Oct 04, 2007
Posts: 2670
Location: Innsmouth
Posted:
Thu May 20, 2010 5:22 pm
Katılıyorum, uyku kadar büyük bir zaman kaybı yok
Ve evet, fark ettim. Dinç kalkmama rağmen çabuk yoruldum ve sanıyorum ki iki saat boyunca uyuya kaldım (can sıkıntısı falan derken...). Ama bakalım, devam edeceğim!
birde ben şeye gıcık kapıyorum arkadaş!
yatıyon gece 1'de sabah telefonun zili çalıyor 6'da... bi uyanıyorsun ama uyanamamışsın. sinir çapak bilimum gereksiz şey.
yatıyon gece 1'de sabah telefon kurulu olmadan kalkıyon 6 bilemedin 6,30... bilader bu kadar mı rahat kalkılır? bu kadar mı dinç olunur anlatamam.
denedim. aldım kağıt kalem not aldım. gece kaçta kalktım ne rüya gördüm kaçta yattım.kaçta tel çaldı ben kaçta kalktım.
testin sonucu: 06:00da çalar saatler kalkacağına 05:45de kendiliğinden kalk daha az yorgun olursun. bunu çözemedim bi.
not: deneyim yaklaşık 3 ay sürdü.
_________________ Zaman, kayan bir yıldız. Atmosfer ise; ben..
Joined: Mar 10, 2005
Posts: 2585
Location: YalnızlıÄ?ın hüküm sürdüÄ?ü yerden
Posted:
Fri May 21, 2010 9:09 am
Belirli bir "the ultimate uyku süresi" diye bir şey yok. Genelde yaşa göre değişiyor, genel olarak genç olduğumuz için uykuya ihtiyacımız daha fazla, ama yaş ilerledikçe daha az uyku yetebiliyormuş insana.
_________________ And i still wonder if you ever wonder the same!...
Joined: Oct 04, 2007
Posts: 2670
Location: Innsmouth
Posted:
Fri May 21, 2010 11:01 am
SacoKhan wrote:
Belirli bir "the ultimate uyku süresi" diye bir şey yok. Genelde yaşa göre değişiyor, genel olarak genç olduğumuz için uykuya ihtiyacımız daha fazla, ama yaş ilerledikçe daha az uyku yetebiliyormuş insana.
Evet, bunu da öğrenmiş oldum. Bu akşam 11,5'da yattım 8de kalktım Okul olmasa uyurum da yani.
Ben 6da yattım oyun oynadım sabaha kadar eh sınavlar yeni bitti hak etmişim artık, neyse sonra 1 buçukta kalkacaktım ama 3'te kalktım, gerçi rüyamda bir sürü "event" yaşadım, böyle korkularımla yüzleştim filan. aman kalsın istemiyorum uykuyu, sonra iyice bilinçaltıma işliyor ve gerçek hayatta ya rüyamdkai gibi olursa diye cesaret edemiyorum bir şeye. Dreams are sucks!
Joined: Mar 13, 2006
Posts: 958
Location: Tanrilarin Unuttugu Yerden...
Posted:
Fri May 21, 2010 1:19 pm
Bence dreams are perfect!!
Bugün müthiş rüyalar gördüm, hele kızlar süperdi Gerçek hayatta hiçbirini tanımıyorum
fmc wrote:
testin sonucu: 06:00da çalar saatler kalkacağına 05:45de kendiliğinden kalk daha az yorgun olursun. bunu çözemedim bi.
Sanırım testinden şu sonucu çıkarabiliriz. Vücut kendi uyanınca uyanmaya hazırlıklı olduğu için kendini dinç hissediyorsundur. Ama öbür tarafta vücut uyurken (saat gibi) bir dış etkenden dolayı uyandırılıyor ve vücut uyuma halindeyken sen kendini zorlayıp kalkıyorsun. Bence yorgunluğunun nedeni bu.
Ben de söyleyeyim, bugün sabah ders var diye erken kalktım, az uyku yetmedi. Çğlen birkaç saat kestirdim. Halbuki az uyku dün yetmişti. Uykusuzluk birikiyor mu ne Çst üste birkaç gün az uyuyunca en sonunda yetmemeye başlıyor.
_________________ I am Lord Amean, The King of North, Leader of Zederus..
Arkadaşlar bu konuda her halde en ciddi deneyleri yapan kişilerden birisiyimdir. Ciddi uykusuzluk çekerim zaman zaman, her ay da en az bir bazen üç dört gece sabahlarım... Deneyimlerimden yola çıkarak fikirlerimi yazayım.
Çncelikle normal zamanda sekiz saat uyusam bile, değil üç ya da dört saat bir saat bile uyusam dinç kalkabiliyorum. Ama sorun kalkar kalkmaz değil, üç dört saat sonra ya da en azından bir sonraki akşam ortaya çıkıyor, hele bir de yorucu bir iş yapıyorsam, artık psikolojik midir bilmiyorum masanın üstüne yığılıp bayılacakmışım gibi geliyor bazen... Yani o testi mutlaka akşama kadar sürdürün.
Peki bu işin hiç mi istisnası yok derseniz bildiğim iki istisnası var. İlki REM NONREM uykusu kavramlarından geliyor bildiğim kadarı ile. NONREM vucud yorgunluğu, REM kafa yorgunluğunu dinlendirme üzerine... Eğer kafam nisbeten boş ve rahatsa daha kısa uyku ile daha çok dinlenebiliyorum... Mesela vucudumu iyice yorduktan sonra, mesela sıkı bir basketbol maçı sonrası, bir duş alıp yattığımda bir saat sonra hiç olmadığım kadar dinç kalkıyorum ama aklımda ertesi günkü sınav varken yatıp 10 saat uyuduktan ya da uyuduğumu zannettiğim süreden sonra bile yine de kendimi yorgun hissettiğim oluyor.
İkincisi bildiğim kadarı ile oksijen, penceremin açık ve kapalı olduğu günler açıkça uyuma sürem ve uykunun beni dinlendirme düzeyi değişiyor. Hayatımda 10 gün boyunca en fazla 4, bazı günler 1-2 saat uyduğum yine de kendimi dinç hissettiğim tek zaman dilimi, Karabükte yaptığımız Ankara İzcileri Mahalli Kampıydı.. Bu kamp boyunca, öncelikle hayatımın diğer dertlerinden uzakta ve bu dertleri kafama takmadan zaman geçiriyordum, ikincisi bedensel olarak biz kampın iş yapan grubuyduk ( kendimize Amele derdik hatta ), bu 10 gün bedensel olarak hiç çalışmadığım kadar bedensel iş yaptım. Son olarak oksijen oranı daha önce etrafımda hiç olmadığı kadar fazlaydı.
Dünyadaki oksijen oranı yüzde bir artsa insanlara bir saat uyku yeter ama yangınları söndürmek de çok daha zor olur derler... Ama insan tuhaf bir canlı, yaşam düzeninin değişip de 23 saat yaşayıp bir saat uyuması bünyesinde başka aksaklıklar yaratabilir gibi geliyor. Yani sonuçta bir hafta hatta bir ay bireysel olarak bunu yapmak ayrı, bunun bir bireysel hatta toplumsal yaşam tarzı haline gelmesi daha ayrı bir şey.
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden
.
Evet oksijeni ben de yazacaktım. Pencereyi kapatmak zorunluluğu bile olsa, uyuduğunuz oda, sıcak olmamalı. Havalanmayan odada yatmak dinlendirmez insani. Bir de stres; kafana takılan dertleri düşünerek uykuya dalınca dinlenemiyor insan.
Bakin aklima gelmisken isin baska bir boyutunu da yazayim. Aklinizda cidden yapilmasi gereken onemli bir is oldugunda uykusuzlugu zihninizin derin bir yerine atabiliyorsunuz...
Bu sekilde ben yaklasik iki gece hic uyumadan bir projeyi yapabilmistim. Ya da bir hafta boyunca 2-3 saat ortalama uyku ile durabilmistim... Ya da iki hafta dort bes saat uykuyla ki sonuncusu oyle cok motive olmustum ki uykusuzlugu cok az hissediyordum.
Ama bir an hayal kirikligi motivasyonunuzda kayip, uyusam mi duygusu hissettiginizde boyle durumlarda uyku karsi konulmaz bir sekilde uzerinize saldiriyor, tek sansiniz hizla yeniden motivasyonunuzu kazanmak, yoksa artik ayakta kalsaniz bile hayir gelmiyor.
Ikincisi isiniz bittiginizde oyle hissidiyorsunuz ki o an durdugunuz yerde kivrilip yatmak mumkun oluyor.
Ben mesela projeyi teslim ettikten sonra eve kadar bayilacak gibi gitmistim. Gelirken o kadar sorunum yoktu ama...
Son olarak zihniniz ne kadar geriye itse de yorgunlugun biriktigini soylerler, uzun vaadede insan birden dayanma gucunu kaybedebiliyormus... Yani bunu sadece sinirli bir sure surdurmek lazim. : ) )
_________________ HARBE GÄ°DEN
Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>Gene böyle güzel dön; <br>Dudaklarında deniz kokusu, <br>Kirpiklerinde tuz; <br>Harbe giden sarı saçlı çocuk! <br>
Orhan Veliden
Tabi uykusuzluktan ve yorgunluktan bayılma vucudun verdiği istemsiz tepkilerdir sanırım. Aynı acıdan bayılmak gibi. Dediğin gibi o uyku evresini atlatıp herhangi bir şeye motive olursan uykusuz dinç kalabiliyorsun. Bayılmadan uyumak gerek ama
_________________ Zaman, kayan bir yıldız. Atmosfer ise; ben..
Tabi uykusuzluktan ve yorgunluktan bayılma vucudun verdiği istemsiz tepkilerdir sanırım. Aynı acıdan bayılmak gibi. Dediğin gibi o uyku evresini atlatıp herhangi bir şeye motive olursan uykusuz dinç kalabiliyorsun. Bayılmadan uyumak gerek ama
Valla eğer gerçekten de seni meşgul eden hele stresli oılan bir işi varsa uyku aklına gelmiyor bile, 24 dizisini bilirsiniz adamlar o kadar stresli bir gün geçiriyorlar ki 24 saat uyumuyorlardı, bana hep saçma gelmişti 24 saat can mı dayanır ama işte bunu geçen haftalarda yaşayınca cidden pazar günü 11de kalkmıştım ve geceleyin hiç uyumayıp ders çalışıp o stresle sınava girip eve vardığımda öğleden sonra 2-3 filandı yani 26 saat uyumamışım, ve yatağa yatana kadar da insan uykusuz olduğunu anlayamıyor
Joined: Jun 14, 2005
Posts: 1521
Location: Ýstanbul
Posted:
Wed May 26, 2010 12:48 pm
Bu sene ocak ayında ankarada düzenlenen global game jam isimli yarışmaya katıldım. 48 saat içerisinde oradaki diğer insanlarla 3'erli 5'erli bir grup oluşturup oyun yapıyorsunuz ve sonra jüriye sunuyorsunuz. Muhteşem bir etkinlikti. Çncesi ve sonrasıyla beraber 64 saat'e yakın bir süre boyunca 5 dakika olsun uyumadım. Sanırsam benim rekorum oydu. Sonra 7-8 saat uyuyup dinç kalkmıştım. Araada bir vücut buna izin veriyor sanırsam.
_________________ Been there. Seen that. Got the scars.
Tamamen psikoloji ile alakalı bence de. Ben herhâlde en düzensiz uyuyan insanlardan birisiyimdir. Uykum ağırdır. Gördüğüm rüyaları da pek hatırlayamam. Benim beynimin saati de yok galiba.
ARada bir hiç uyumam, ertesi gün de uykum gelmez. Uykuya muhtaç olmadığımı farkederim.
Bir keresinde de gece 12'de yatıp, öğlen 3'te kalkmıştım. Uykusuz yapamam derim.
Sonra ardarda 3 gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalksam bile, 1. gün fena değil, 2. gün uykulu, 3 gün harika şeklinde dağınık bir düzenle uykumu almış oluyorum.
Bazen sabah 7'deki alarma uyanamayıp, bazense 6'daki alarmdan önce kalkıyorum.
Bu tamamen o günkü kafam ile ilgili, uykum geldi mi yatarım, istediğim zaman kalkarım Zaten büyüme hormonu yalnızca uykuda salgılanıyor, Çok kasmıycam yani kendimi
Ama şu bir gerçek, uykuyla aram iyi de olsa, uyumak kötü bir şey. Bir kere ömrümüz zaten kısa, onu da uyuyarak harcamak bana çok koyuyor.
Sonra diyorum ki! "Ee neyle harcıycam peki, o da zevk o da zevk "
_________________ I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.
The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.
I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.