Frp World Ana Menü
  • Frp World
    » Anasayfa
    » Forum
    » Anketler
    » Akademi
    » Kitap Tanıtımları
    » Haber Arşivi
    » Haber Gönderin
    » Makale Gönderin

  • Üyelere Özel

  • Kişisel
    » Hesabınız
    » Özel Mesajlar
    » Üye Listesi
    » Üye Arama
    » Siteden Çıkış

  • Site Bilgileri
    » Top10
    » Site Hakkında Yorumlarınız
    » İstatistikler
    » Destekleyen Siteler

  • Kullanıcı Menüsü
    Hoşgeldin, Diyar Gezgini
    Üye Adı
    Şifre
    (Kayıt Ol)
    Üyelik:
    Son Üye: ErwinLopez
    Bugün: 20
    Dün: 35
    Toplam: 90384

    Şu An Bağlı:
    Ziyaretçi: 1884
    Üye: 1
    Toplam: 1885

    Şu An Bağlı:
    01 : ixowukuta

    FrpWorld.Com :: View topic - Barış Yolu
    Forum FAQ  |  Search  |  Memberlist  |  Usergroups   |  Register   |  Profile  |  Private Messages  |  Log in

     Barış Yolu View next topic
    View previous topic
    Post new topicReply to topic
    Author Message
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Thu May 08, 2008 5:24 am Reply with quoteBack to top

    Hafif uzun boyluydu, en azından ırkına göre.Prens olduğu halde ozanlıkla uğraşıyordu.Sevgilisini de sürekli *Barış, Dostluk* gibi kavramlarla uyarıyordu.Neredeyse hiçbir zaman kavga etmezdi.Kendisine çatanlara bir şiir söyler, önce onları uyutur, ardından şiddetin cezası olarak, sevgilisinin büyüleriyle kaldırıp denize atardı.Ama fiske dahi vurmamıştır kimseye.

    Sevgili başkaydı.O, mistik güçleri merak ediyordu.Her öğrendiği yeni bir büyüde, daha heyecanlanıp, daha hırslanıyordu.

    Huor geçen her gün daha çok güçleniyordu.Attığı oklar ilk önce hedefte 100'e yaklaşıyordu.

    4 gün sonra ilk 100'ünü vurdu.Ardından bir kez daha attı, evet, 100 daha.

    Artık kendisine başka bir amaç bulmalıydı.10 metre mi?10 metre'den herkes vurur!

    İlk gün 15'e çıkardı.İkinci üçüncü derken 2 ayda yaklaşık 100 metreden hedefi vurur olmuştu.

    Sevgilisi Minnä ise gittikçe ilginç ve güçlü büyüler öğreniyordu.Büyücülerin hayatları, her şeylerini öğreniyordu.Kendisi bulduğu bir yahut iki büyü bile vardı.

    Huor ozanlığı da bırakmıyordu.Neyi bir harikaydı.Muhteşem çalıyordu.Dinleyenler neredeyse hipnotize oluyordu.Dinleyenlere istediğini yaptırır hale gelmişti.Zamanla şiirlerini de aynı güce ulaştırmıştı.

    Huor bir zaman sonra ikili atışa geçti.Karavana atışlar birbiri ardına geliyordu, yılmaya başlamıştı.Yapamayacaktı.Yapmaya uğraşmıyordu da.

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Sun May 11, 2008 7:51 pm Reply with quoteBack to top

    Bulutluydu hava, hiç görülmediği kadar hem de.Kötülük vardı havada.Bütün kahinler bunu kötü yoruyorlardı ki bir ses geldi ileriden.Kapıya doğru koşarak gelen Elf, bütün sarayı ayaklandırmıştı.İlk önce onu prens karşıladı.Elf korkarak:

    *Bir makine, ölüm makinesi, şehrimizi yakıp yıkmış.*,

    Huor anlamayarak sordu:

    *Ne diyorsun sen?*

    *Esten'in ölüm küresi, şehrimizi yok etmiş!*

    Huor kıpırdamadan 5 yahut 10 saniye ağzı açık bekledi.Ne diyeceğini, nasıl diyeceğini bilemiyordu.Ellerini yana açtı.Başını geriye doğru atarak bağırdı:

    *HİRAY!SESİMİ DUY!BENİM GİDİP EMEK HARCADIğIM, BARIş İÇİN KURULAN şEHRİ DUY HİRAY!ÇLÇMÇ DUY HİRAY!EMEğİN YOK OLUşUNU DUY!*

    Bulutlara bakıyordu.Hiray cevap vermiyordu.

    *DUYUYOR MUSUN DİGEL?OZANLARININ ÇEKTİğİ ACIYI DUYUYOR MUSUN?ÇALIşTIK DİGER, ÇOK ÇALIKTIK, MUTLU OLAMIYORUZ.HÇZNÇ DUY DİGEL!*

    Yine bir değişme olmadı.

    *DUY BİZİ HİKKER!SEN DUY!ÇLEN KARDEşLERİMİ DUY HİKKER!DUYABİLİYOR MUSUN IZDIRAPLARINI ONLARIN?DUYABİLİYOR MUSUN?ÇLÇMÇ DUY HİKKER!*

    Gökyüzü halen neredeyse siyaha yakındı.Son şansını deniyordu genç ozan.

    *OLEVİA, TANRIM DUY BENİ.OZANINI DUY, GÇNAHSIZLARI DUY TANRIM.ÇLÇMÇ DUY.HÇZNÇ DUY.EMEğİN YOK OLUşUNU DUY TANRIM.OLEVİA'M BENİ DUY!*

    Gökyüzündeki siyahlık, önce rengini ağır ağır beyaza bıraktı.Ardından ilk güneş ışıkları düştü Huor'un önüne.Huor sağ dizinin üstüne çöktü ve:

    *Emek harcayacağım Hiray!Barış için!Yaşayacağım Hikker!Barış için!Ve hep iyi olacağım TANRIM OLEVİA!BARIş İÇİN!*

    Sözleri bitmişti ve gözlerinden yaşlar olabildiğince hızlı akıyordu.Gözleri kapalı olmasına rağmen.Gözlerini açtığında, sağında Minnä'yı farketti.Tam ayağa kalkıp arkasına dönmüştü ki yüzündeki ifade dondu.Yalnız değildi.

    Yüzlerce, binlerce kişi, en önde kral olmak üzere sağ dizinin üstüne çökmüş, ağlıyorlardı.Hepsi aynı anda bağırdı:

    *OLEVİA!*

    *OLEVİA!*

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Mon May 12, 2008 2:00 pm Reply with quoteBack to top

    Huor atına binerken, Minnä onu durdurmaya çalışıyordu.

    *Ne olur dur, görmüyor musun, Esten ile oyun oynanmaz, oraya gidersen, seni yeniden öldürmek isteyecektir.*

    Huor tersledi.

    *Hayır, o beni istiyor, neden bilmiyorum, istiyor, ve gideceğim.Orada benim ölmem gerekiyordu.*

    Genç kız gözyaşlarını silmeye çalışırken:

    *Madem öyle, ben de geliyorum.Amacın bu savaşı dindirmekse kendini feda ederek, ben de varım.Amacın barışsa ben de varım.*

    Huor ne diyeceğini bilemiyordu.Ama gidecekti.Çyle ya da böyle.

    Krallık gemiyi hazırlıyordu.Kralın tek oğlu kalmıştı.Huor, o da ölüme gidiyordu ırkı için.Kral çaresizdi.

    Huor gemiye binmişti.Minnä da öyle.Yalnız ikisi vardı koskoca gemide.Güçlüydü ikisi birden.

    Yol başlamıştı, iki kıta arasında büyük bir geçiş yaşıyorlardı.Fakat yandan gelen korsan gemisi her şeyi bozmuştu.Huor hemen bir ilizyon büyüsü yapmıştı.Gemiyi saklamıştı.Fakat hiç beklemediği bir şey vardı ortada.

    Korsan gemisinin kaptanı, kendisini ilizyonla insan şekline bürüyen bir Ejderha idi.Gemiyi farketmişti o.Huor'un yaptığı kötü bir fikir yüzünden, gemiyi ateşe verdiler.Minnä'yı başka bir yere, Huor'u başka bir yere götürdüler.

    Huor uyandığında bir hapiste, Minnä ise kötü, çok kötü bir yerdeydi.

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Mon May 12, 2008 2:05 pm Reply with quoteBack to top

    Huor ve Minnä büyük bir görevdeydiler, amaçları genişti.

    Bütün bunlar olurken; Huor'un, ne babasının öldüğünden, ne onun yerine öldüğü zannedilen kardeşinin geçtiğinden haberi vardı.

    Huor'un kardeşi, geri dönmüş, krallığa oturmuştu.Çstelik Huor'un vatanı sattığını söylemişti bütün ırka.Huor'un geri döndüğünde uğraşması gereken bir de krallık sorunu olacaktı.

    Aekyä sinirle konuşuyordu:

    *Lanet olsun, abim nasıl olur da hâlâ yaşar.şimdiye defalarca kez ölmesi lâzımdı.Yaşayamaz.O geri dönmemeli.Bu böyle devam etmez.Edemez.Esod'u yenmiş grubuyla birlikte.Tek seferde ejderha düşürüyormuş.Lanet olsun.*

    Ardından katipe son kez bağırdı.

    *Onu öldüreceksiniz, öyle, ya da böyle.*

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Wed May 14, 2008 1:47 pm Reply with quoteBack to top

    Huor ve Minnä bir yarı-tanrıyı yenmenin zevki ve şevkiyle geri dönüyorlardı.Deniz Elf gemisiyle.Huor "Yeni Kral"'ı görmeye gitmişt ilk iş olaraki.Deniz Elfleri ne kadar güçlenmişlerdi kim bilir?Ancak Huor'un tahmin ettiği gibi olmamış, aksine Gerrher'den sonra, Deniz Elf'leri eski hâline dönememişlerdi.Kötü olmuştu bu.

    Ancak elbet toplarlardı kendilerini, geri dönmeliydi Huor.Deniz Elf'lerinden bir gemi almıştı, çok güzel bir gemi.

    "Tam Lydronk'luk"

    diye düşündü Huor.Her yerinden kurcalanacak bölüm fışkırıyordu.Ve geri dönmek üzereydiler.

    Fakat gemideki huzur masmavi bir okla bölündü.Geminin yelkenini delip geçen oku tanımakta güçlük çekmemişti Huor.Kraliyet oku......

    Fakat neden?Neden kraliyetin okçuları bir prensi öldürmek istesinlerdi ki?Huor'un babası mı emretmişti yoksa?Olamazdı!Huor, babasının böyle bir şey yapmayacağına emindi.Fakat kraliyet ordusunu kraldan başka kimse kullanamazdı!

    Ardından bir ok yağmuru yağdı geminin üstüne. Fakat oklar Minnä ve Huor'a deyecekken eriyip yok oluyorlardı.

    *Minnä*

    dedi Huor içinden, gülümsedi güzel prenses.

    Huor gemidekilerden birisinin gözlerinin içine baktı.Bir şeyler görüyordu o gözlerde.Kendisini kaybetiyordu Huor, yavaş yavaş....

    *******

    Bir cenazedeydi şimdi.Huor, cenazenin yapılışına dikkat etmişti.Tıpkı bir kralı gömer gibi.Yanda birileri vardı.Hemen başta.Huor tanımıştı onları.

    Fakat bu nasıl olabilirdi?Aekyä, Essun yüzünden ölmemiş miydi?

    Kurtulmuştu Huor'un kardeşi demek ki.Ve şimdi kral oydu.Görüyordu Huor bunu.Kralın nasıl tahta çıkıp, Huor'u öldürme emri verdiğini.

    *******

    Huor gözlerini açtığında, Minnä'nın zor duruma düştüğünü farketmişti.Artık büyüyü tutamayacak gibiydi.Başka çaresi yoktu, kendisine düşman olan kraliyet ordusunun, kendi ordusu sayılmayacağını biliyordu.

    Yayını gerdi, düşman gemiye baktı.Tahminen geminin kaptanı olabilecek kişiye nişanı aldı.

    Ok kaptanın alnını delip geçerken, düşman gemi bir anda yönünü değiştirmişti.Herkes canının derdine düşmüştü şimdi.Ve Huor, düşmanlara acıyıp, bırakmaya karar vermişti.

    Fakat o anda, hiç beklenmedik bir şekilde, Minnä'nın bütün gücü bitmişti.Huor ve Minnä'yı koruyan engel kalkmıştı.Ve ne yazıkki karşı gemiden birisi, Minnä'nın bayıldığını görmüştü.Pis pis sırıtarak nişan aldı ve attı okunu.

    Huor da aynı adama ok atsa da, çok geçti.Ok çoktan Minnä'nın kalbine gelmişti bile, Huor'un oku ise geç de olsa adamın iki kaşının ortasına saplanmıştı.

    Eli ayağı titriyordu.Gözleri seğiriyordu.

    *Bunu siz istediniz......*

    Huor gözlerini kapatıp, eline yayını aldı.Nişanı aldı.Ardından geminin kaburgasına yöneltmeye karar verdi okunun ucunu.

    Gerdi, gemi her geçen saniye biraz daha uzaklaşsa da, kendi gemisi de yelkeni sayesinde, o gemiye çok daha hızlı olarak yaklaşıyordu.Bu sırada düşmanlar hâlâ birkaç ok atıyorlardı.Huor düşmanlara çok yaklaştığında, eskisi kadar germeden, bıraktı ipi.Fakat inanılmaz bir şekilde ok, eskisinden çok ama çok daha hızlı bir şekilde, kaburgayı delip geçti ve okun alevleri gemiyi ateşe verdi.

    Böyle bir şey imkânsızdı, olamazdı, fakat olmuştu.Huor yanı başında bir kıpırtı farketti ve Minnä'nın ölmeden önce son büyüsünü yaptığını farketti.Ve başının yana düştüğünü.

    Karşı gemide tek bir düşman bile kalmamıştı.Fakat şimdi çok daha büyük düşmanları vardı............

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Thu May 15, 2008 7:38 pm Reply with quoteBack to top

    Huor bütün düşüncelerini bırakmıştı.Evet, anlaşılan tahtına başka yoldan oturacaktı.Bambaşka.

    Gemiyi apayrı bir yerden soktu topraklara.Ormanların içinden.

    İlerlerken ormanların içinden, -sessiz ama rahatça- hiçbir şeyden korkusu yoktu artık.Bütün amacı belliydi.Kardeşini öldürmek değil, işkence yapmak.Çünkü Minnä'nın ölümü, Huor'a işkenceydi.

    Ormanın sonuna doğru gelmek üzereydi, sinirleri geçmiş, ama hayatının anlamını unutmuştu.

    Orman bitmişti, ilk şehri görünmüştü, fakat gündüz vakti giremezdi oraya, geceyi beklemeye başladı.

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Fri May 16, 2008 9:20 pm Reply with quoteBack to top

    Huor şehrin surlarına baktı, iki köşe arasında neredeyse 500 metre vardı.Güzel, peki aradaki nöbetçi sayısı kaçtı?Saymaya başladı Huor.

    Bir yandan da Minnä'yı ve girince ne yapacağını düşünüyordu.Evet, kardeşi pek âlâ içeride olabilirdi, ama olmayabilirdi de.Ya yoksa?Olsun, bir şehir kendisinin olurdu.

    8 kişi sayabilmişti Huor bu tarafta, yandan giriyordu kaleye.Elf'lerin kalelerindeki kişi sayılarını biliyordu Huor.Yan taraflarda doğrudan 8 kişi olurdu.Çnde 4 kişi olurdu, fakat ön tarafta aşağıdaki nöbetçi sayısı 10'u bulurdu.Peki arkada?

    6'dır diye düşünürken Huor.8 nöbetçiyi, birbirine farkettirmeden nasıl öldürürüm diye de düşünmek zorundaydı.

    Hepsini öldürecekti, su götürmez bir gerçekti bu, fakat sivillere zarar vermeyi düşünmüyordu.

    Huor ilk önce köşeye doğru geçti, köşelerde hep yalnızca iki kişi olurdu.Biri ölürse diye diğeri dururdu, yoksa kimse köşeden saldıramazdı zaten.

    Köşeye doğru ilerledi.En köşeye geldiğinde, diğer bir sorun geldi aklına.Nasıl yukarı çıkacaktı?

    Yayına bir ip bağladı.Yayı nişan aldı koşelerde bulunan gözetleme binalarının birisine ince bir nişan aldı.Ne oku nöbetçiler görecekti, ne ok Huor'un çıkamayacağı kadar alçakta duracaktı.

    Tam istediği gibi atmıştı.Ok öyle güzel saplanmıştı ki, yukarı doğru bir açıyla, kesinlikle Huor'u taşıyabilirdi.

    En yukarı geldiğinde Huor, nöbetçilerin ayak seslerini dinlemek zorunda olduğunu farketti.Ne yazık ki birisi gelirken diğeri gidiyordu.Bu durumda çıktığında ikisinden birisine görünmek zorundaydı.Nasıl bir çare?

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Sat May 17, 2008 9:55 am Reply with quoteBack to top

    Huor bir eliyle ipini tutarken, diğer eliyle kısa kılıcını tutuyordu.İpten sağ eliyle sarkıyor, ayaklarıyla duvardan destek alıyor, sol eliyle de bıçağı tutuyordu.Yapabileceğinin en iyisini yapacaktı.

    Tak adamlardan birisi yaklaştığında, diğeri de daha ilerlerken, bir anda kendisini yukarı attı.Yakındaki adam neye uğradığını şaşırana kadar bıçağı boynuna yemişti.Akan kanlarla coşan Huor, daha geriye dönmemiş adama fırlattı bıçağını.Adam olduğu yere yığıldı.

    Diğer nöbetçiler oraya baktıklarında hiçbir şey göremiyorlardı.Sırıttı Huor:

    *Lydronk'tan başka kimse anlayamaz benim ilizyonlarımı.*

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Mon Jun 09, 2008 6:38 pm Reply with quoteBack to top

    Huor sıradaki nöbetçilere doğru bakındı.İkisi de birbirinden iri görünmüştü nedense o an gözüne.Dikkatli düşününce, ikisinin de adam gibi zırhları olmadığını farketmişti.Eğilerek bıçağına doğru koştu.Bıçağını eline aldığındaki duyduğu rahatlık, paha biçilemezdi o an.Ardından surlardan aşağıya nasıl ineceğini düşünmeye başlamıştı.Yandan giriyordu surlara, aşağıya inmesi için ya arkaya, ya da öne gitmesi gerekecekti.Ki bu arada en az 5 kişiyle daha çarpışacaktı.

    Huor her seferinde aynı taktiği uygulayarak (öldüreceği adamı görünmez et ve yanına o adam gibi görünen bir ilizyon ekle, ardından adamı öldür) 5 kişiyi de öldürdüğünde merdivenlerin başındaydı.Merdivenler dönerek iniyorlardı aşağıya.

    Huor gülümseyerek aşağıya doğru inmeye başladı.Olabildiğince gizli olmaya çalışıyordu, ses çıkarmamalıydı.Bir kişi bile duymamalıydı onu.

    Fakat tam o sırada aşağıdan birisinin geldiğini farketti Huor.Eline bıçağını aldı.Eğilerek kıvrımda beklemeye başladı.Gölgenin geldiğini görüyordu.Tam gölgenin sahibi ortaya çıktığında üzerine atladı Huor.

    Bıçağın yüzüne yaklaştığını gören asker, kılıcına elini uzatsa da bıçak boynunu deldiğinde, daha kılıcını çekememişti bile.

    Prens, aynı şekilde merdivenlerden iniyordu.Aşağıdan sürüyle ses geliyordu.Fakat artık iş umutsuz gibiydi.Bütün gücü tükenmişti prensin.Artık büyü yapamazdı.Kılıcını çekti, dualar ederken merdivenden atlamıştı bile aşağıya.4 kişi bir an ona baktı, sonra "Dur!" emrini verseler de, Huor çoktan kılıcıyla birisine hamleyi yapmıştı.

    Yandan başka birisi Huor'a atlarken, Huor hızlıca kılıcını sapladığı adamdan çekip kenara tuttu, adamın kılıcı Huor'un kılıcına çarptığında Huor'un içi titremişti bir an.Daha önce böylesine yakın bir dövüşte bulunduğunu hatırlamıyordu.

    Hemen diğer elini bıçağına attı Huor.Aynı adam yine Huor'a kılıcını savurduğunda, Huor kılıcıyla bu hamleyi engelledi ve diğer eliyle bıçağı adamın karnına sapladı.Adamın çıkardığı ses, Huor'da değişik etkiler yapmıştı ve NEFRET de bunlardan biriydi.

    Huor diğer iki kişinin birisinin kaçtığını gördüğünde lanetler okudu.Az sonra doluşacaklardı.Fakat diğeri yine de saldırmıştı.

    Huor adamın hamlesinden sağa atlayarak kurtulduktan sonra, sol elinde tuttuğu kılıcı savurarak tekrar sola atladı.Ve adamın boynundan fışkıran kan, Huor'un yüzünü kızıla boyadı.

    Huor merdivenlerden gelen ayak seslerini duyduğunda, küfürler ediyordu.

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Thu Jun 12, 2008 8:57 pm Reply with quoteBack to top

    Huor gözüne odanın en köşesindeki kutu ilişti.Kutunun karşı sağında tamamen çıkış, karşı solunda ise merdivenler vardı.Huor şehre girmeyi tercih edebilirdi fakat üzerindeki kıyafetlerle olmazdı.Dikkat çekmemeliydi uzun bir süre.

    Kutuyu açtığında en çok ihtiyacı olan şeyi buldu.Bir arbalet bir sürü ok.Birkaç bıçak ve kılıç.

    Arbaleti aldı eline, ilk kez kullanıyordu ama daha evvel nasıl kullanıldığını görmüştü, denizcilerden birisinde.

    Oku arbalete yerleştirdi ve beklemeye başladı.

    Merdivenden inen uzun boylu Elf, alnındaki okla yere yıkılınca, arkasındakiler bir süre beklediler.Fakat bu onların -ki özellikle en öndekinin- son hatasıydı.Çünkü bu Huor'a bir ok daha atması için süre vermişti.Son okunu da attığında, sıra bıçaklara gelmişti.Çnce kılıç çekmeyi düşünmüştü fakat kılıç yavaştı.Burada aşırı hızlı olması gerekiyordu.

    Çndekiler her ne kadar tüm güçleriyle saldırsalardı da başarızlardı.Kılıçları sanki boşluğa saldırıyorlardı.Huor bir anda arkalarında bitiveriyordu.

    Sonra 5 yahut 6 kişi daha saldırdı ve çok geçmeden öldü.Huor ne yapacağını bilemiyordu.Artık fazla çaresi yoktu.Diğerleri henüz gelmemişti.Ama bu gelmeyecekleri anlamına gelmiyordu.

    Huor sonra ilk arbalet okuyla öldürdüğü adama baktı.Okun etkisiyle merdivenlerden başaşağıya düşmüştü ve alnından akan kanlar aşağıya doğru iniyordu.Kıyafeti tertemizdi.

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Sun Jun 22, 2008 9:11 pm Reply with quoteBack to top

    Muhafız, yüzünü fazla göstermeden ilerliyordu.bütün muhafızlar aksi yöne ilerlerken, fazla dikkat çekiyordu aslında.Çç dört muhafız sormuştu, Huor da onlara, kendisini kralın çağırdığını söylemişti.Onlar tam sorgulamaya devam edecekken, hep geriden bir uyarı onları çağırıyordu, onlar da oraya gidiyorlardı.Gülümseyerek arkasına, parasını verdiği sivillere bakıyordu.Peşinden geliyorlar, etrafındaki muhafızları dağıtıyorlardı.Aslında ilk önce bir sivil kıyafeti giyip tamamen kurtulmayı düşünmüştü.Fakat şehrin kontrol kulesine girmeliydi.Bunu ancak muhafız kıyafetiyle yapabilirdi.

    Kapıya vardığında iki muhafız onu durdurdu, aslında içeride de en fazla 9 yahut 10 muhafız olduğunu tahmin ediyordu Huor, ikisi gizlenmiş vaziyetteydi.Kalanları ise aşama aşama karşısına çıkacaktı.Huor hemen pelerinin altından iki bıçak çıkartıp boğazlarına sapladı.Adamların fazla da bir çaresi yoktu aslında.Anında ölmüşlerdi.Hiç beklemiyorlardı böyle bir saldırıyı.Huor'un şimdi daha güzel bir fikri vardı.Çzeri kanlarla kaplıydı.

    Fakat yine de tehlikeliydi.Onu denememeliydi.Başka yöntem?Ne olabilirdi?Bir şey gelmiyordu aklına adam akıllı.En iyisi yine içeri girmek diye düşünmüştü, fakat olmazdı.

    Ama buraya kadar gelmişti?İçeri girebilirdi.Ama olmazdı.Ne yapacaktı şimdi?

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Fri Jul 04, 2008 11:30 am Reply with quoteBack to top

    Huor içeriye inanılmaz bir hızla koşuyordu.

    "Lord'u görmem lazım!Adamı gördüm, çok önemli!"

    Diye bağırıyordu.Diğerleri tam durumu anlamadan sokmuşlardı.Huor başını kaldırmadan Lord'la konuşmaya başladı.

    "O adamı gördüm, kim olduğunu biliyorum!"

    Lord hemen muhafızın yüzüne bakmak istedi.Huor tam o sırada sırıtmaya başladı.İçeride dört muhafız vardı -Huor hariç-.Bir de Lord.Lord Huor'un gülmesiyle kılıcına davrandı.Sonra Huor savaşmanın zamanı geldiğini düşündü.

    Ellerini pelerinin altına soktu.

    "Adamdan size bir haber getirdim Lord'um!"

    Ellerini pelerinin altından son hızıyla çıkartırken, yandaki muhafızlar kılıçlarına davranmışları fakat muhafızlardan ikisinin boğazlarına saplanan bıçaklar, oldukları yerde durmalarını sağlamıştı, en azından birkaç saniye, çünkü boğazlarından damlayan kanlar yere düşmeden, kendileri yere düşmüştü.Diğer iki muhafız Huor'un üstüne atlayınca "Kral!" hemen kılıcını çıkardı ve geriye çekildi.Ardından iki muhafızın da üzerine atlamasını bekledi.Lord ise kılıcını çekmiş bekliyordu.

    Huor muhafızlar atlayınca, sağdakinin menziliniden çıkmak için sola atladı ve o sırada soldakinin kılıcıyla baş başa kalacağını biliyordu.Hemen kılıcını kaldırdı ve adamı engelledi.Sonra bir darbe yaptı ve tam o sırada diğer muhafızın saldırısını gördü.Fakat soldaki muhafızı öldürürken bu darbeyi karşılayamamıştı.Dolayısıyla darbe göğsünde ciddî bir yara açtı.Huor zaten solak olduğu için sağ tarafındaki bir yara yalnızca canını acıtmıştı.Fakat son kez sol elindeki kılıcı savurunca, adamın kafası havada dalgalandı.

    Lord kılıcını çıkarmış, Huor'a bakıyordu.

    "Kıpırdadığın an öldürürüm seni!Çaresizsin!"

    Huor kahkaha atarken başını adama çevirmişti."O adam, Ben'im!Yaralı... da.... olsam.Seni yine...öldüre..bilirim...."

    Lord şok olmuştu.Bütün Lord'lar prensi tanırdı.Hemen dizinin üstüne çöktü.

    "Pren...."

    Huor bir anda gürledi.

    "KES SESİNİ, BEN PRENS DEğİLİM, KRALIM!"

    Lord yine ağzını açmaya çalıştı.Ve Huor da gürlemesinin ardından yere çökmüştü.

    "Ama...."

    Huor bu kez gürle-ye-medi ama yine de adamın sesini kesti.

    "Ben kralım ve sen benim ilk Lord'umsun.Bana edeceğin yardımların ödülünü alacaksın.Ve burası da bizim ilk kalemiz.Görev bitince, bütün Orman Elf'i diyarını ele geçirince sen benim yardımcım olacaksın.Anladın mı?"

    Lord'un gözleri parlamıştı.Devletin en önemli ikinci adamı olmak!

    "Pren...Kral'ım, hemen sizi tedavi etmeliyiz."

    Huor çoktan bayılıştı.....

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Fri Aug 15, 2008 8:55 pm Reply with quoteBack to top

    4 kişi bir adamın başına çömelmiş, bir şeylerle uğraşıyorlardı, aralarında ikisi diğerlerine göre daha üstün görünüyordu, giyimleri bile farklıydı.Adamın yaralarını tedavi ediyorlardı.Çstelik tedavi edenler şehrin en ileri gelen hekimleriydi.Yerde yatan adam gözlerini açarken elini sıkmıştı..

    "Sonunda gözlerini açtı!"

    dedi birisi.Bir diğeri ise:

    "Evet, hiç ümidim yoktu."

    Yerde yatan adam, bunları uyandığında hayal meyal hatırlayacaktı.Ama çok iyi hatırladığı bir şey olacaktı, onu iyileştirenlerin yanında savaşta kaybettiği eşi duruyordu.Ve elini tutuyordu eski eşi onun.

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Fri Aug 15, 2008 10:10 pm Reply with quoteBack to top

    Kral uyanmıştı, ve eski eşinin gittini -aslında hiç orada olmadığını- farketmişti.Hekimler gülümseyerek baktılar krala.

    "Tebrikler kralım, sonunda hayata tekrar döndünüz."

    Kral gülümsedi.Göğsünün sağından yaralanmıştı, hâliyle sağ kolu sargıdaydı.Fakat solak olması onun için inanılmaz bir avantajdı o an.

    "Lord'u çağırın bana."

    Doktorlar hemen çıktılar ve hemen arkasından Lord içeri girdi.

    "Sonunda iyileştiniz kralım."

    Kral doğruldu:

    "Tahtımı geri alacağız."

    Lord'un yüzü ekşidi bir anda.Koskoca krallığa tek kale baş tutmak?Akıl kârı iş değildi.Huor da Lord'un bunu düşündüğünü anlayarak:

    "Tabiî "OLEVİAAAA" diye naralar atarak saldırmayacağız, gizlice şehre gireceğiz."

    Lord'un kafası allak bulmak olmuştu.

    "Efendim, biz girsek bile şehrin içinde ne yapabiliriz?"

    Kral gülümsedi:

    "Ben bu şehirde ne yaptıysam, aynını orada yaparım, ama yardımcı lazım."

    Lord'un yüzü iyice düşünceli bir hâl almıştı.

    "Aman kralım, bir kralın kendisi savaştığı nerede görülmüş?Siz isteyin en güçlü suikastçılarımı göndereyim fakat, onlar da yetersiz kalırlar."

    Kralın yüzünden gülümseme kayboldu:

    "Bak Lord'um, hiçbir hizmetkârın benimkiler kadar güçlü Orman Elf Giz'lerini bilmiyorlar, oraya yalnızca bir hanedan üyesi girebilir görünmeden.O kişi de, benim."

    Birkaç ay bekleyip, gidecekti.

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Edmond
    Kullanıcı
    Kullanıcı





    Joined: Jul 03, 2006
    Posts: 5509
    Location: Ã?anakkale

    PostPosted: Sun Sep 14, 2008 8:55 pm Reply with quoteBack to top

    Huor, iki elindeki bıçakları sallamaya başladı.Gerçekten zamanla ustalaşmıştı, fakat geçirdiği bir ay, onun ömrümden bir 10 yıl azaltmış gibi görünüyordu.

    Eline arbaletini aldı.Aslında yayı ile çok daha güçlüydü fakat 30 kadar askerine verdiği emirle, arbaletine şarjör eklenmişti.Tetiğe bastıktan sonra bir pompa çekiyor, çektiği pompa gerileyince oklardan birisinin altına geliyor, ok pompaya düşüyor, pompa geri itildiğinde ok yukarı çıkıyordu.

    Aynı zamanda pompa ipe bağlıydı.Pompa çekilince ip de kendiliğinden geriliyor, tetiğe yerleşiyordu, fakat makara ile bağlı olduğu için, pompa itilince ip de gitmiyordu.

    Geliştirdiği bir diğer mekanizma ise bıçak fırlatıcısıydı.Elinde bir kutu bulunuyor, kutunun kabzasındaki pimi çekince, pimin bağlı olduğu yay serbest kalıyor ve ucundaki bıçağı muazzam bir hızla fırlatıyordu.Tek kötü yanı ise tek kullanımlık olmasıydı.

    Henüz insan yaşı ile 25'inde gösteren kral, koyu sarıdan açık sarıya dönmekte olan saçlarına attı elini.Yaklaşık 200 yıl sonra kardan beyaz olacaktı bu saçlar.

    Kral yola çıkıyordu.Hiçbir şekilde büyü yapmayacaktı.Tek bir şiir okumayacaktı.Gizlice girip, gizlice çıkacaktı her yerden.

    Çstelik kendisi içeriyi darmadağın etmeyecek, yalnızca girdiği kalenin kapısını açacak ve seçilmiş 30 kişinin -ki bunlar mekanizmaları üreten kişilerle aynılar- içeri girmesine fırsat tanıyacaktı.Bu 30 kişi ise şehirde terör estirebilecek kapasiteye sahipti.

    Fakat kralın düşünmediği bir şey vardı.Yeni başkentlerinin isyancı prens tarafından ele geçirildiği duyulmuştu.Bu kötüydü.

    _________________
    I always knew I was a star And now, the rest of the world seems to agree with me.

    The reason we're successful, darling? My overall charisma, of course.

    I never thought of myself as the leader. The most important person, perhaps.

    -Freddie Mercury
    Back to top View user's profileSend private messageSend e-mailVisit poster's websiteYahoo MessengerMSN Messenger
    Display posts from previous:      
    Post new topicReply to topic


     Jump to:   



    View next topic
    View previous topic
    You cannot post new topics in this forum
    You cannot reply to topics in this forum
    You cannot edit your posts in this forum
    You cannot delete your posts in this forum
    You cannot vote in polls in this forum


    Powered by phpBB © 2001 phpBB Group

    :: HalloweenV2 phpBB Theme Exclusive ::
     
    FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.

    FRPWorld, yeni bir frp dünyası


    Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır.
    Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.


    Sayfa Üretimi: 0.62 Saniye