Ruhlar hafiflemiş bir biçimde ışığa doğru uçuyordu, gülümsüyorlardı. Ancak birden sert bir rüzgar onları bambaşka bir aleme postaladı.
“O kadar çabuk değil,” dedi kutsal çekirge Kethuda. Büyülü Beyaz Kubbenin içinde muhteşem tahtında yayılmış oturuyordu. Gelenlerin şaşkın suratlarına antenlerini sallayarak "insanken çok eziyet ettiniz böcüklere, bastığınız yere bile dikkat etmezdiniz. Ama şimdi bu yaptıklarınızın ceremesini çekeceksiniz, böcük olmanın ne demek olduğunu öğreneceksiniz!” dedi. Daha sonra onlara kuralları, vs izah etti. “Buradan çıkış zor, o yüzden zevk almaya bakın,” diye bir de aklınca öğüt verdi.
“Her birinize eşantiyondan ikişer adet Nektar likörü ve Dirilten aş vereceğim, bu kıyağımı da unutmayın!” dedi Yüce Kethuda. “şimdi seçin bakalım istediğiniz formu! Hangi böcük olmak istersin bu sefer?"
Irklara has Çzel Yetenekler: (her dövüşte 1 kere yapılabilir)
Kakalak: [Kaçışma Darbesi]: Bir turda 2 saldırı.
Çekürge: [Çifte Tekme]: Çift arka ayağıyla sağlam bir tekme: Normalin 2 katı hasar.
Eşekarısı: [Felç Etme]: Rakibin ensesine vurduğu zehirli iğne 1d5 tur felç eder.
Çrümcük: [Ağ fırlatma]: Rakibine ağ fırlatarak 5 tur boyunca eli kolu bağlı kalmasını sağlar.
Akrep: [Çift Kıskaç + İğne]: Korkunç bir kombine saldırı: 8d50+%40zehir hasar verir.
Silahlar
Silah ismi ............................... Fiyatı (tp) ..... Ağırlığı ...................... Hasar
Sopa............................................. 10 .............. 5 ................................ +1
Bıçak............................................ 20 ............... 3 .............................. +2
Küçük balta ................................. 40 ............... 12 ............................ +3
Kısa kılıç ..................................... 50 ............... 10 ............................ +3
Topuz .......................................... 50 ................. 10 .......................... +3
Uzun kılıç .................................... 90 ............... 20 ............................ +4
Dikenli Tapoz .............................. 100 ............... 20 ......................... +4
Büyük balta ................................. 120 .............. 30 ............................ +5
Balyoz ......................................... 120 ............... 40 .......................... +5
Kargı ........................................... 100 ................ 24 ........................... +5
Yay .............................................. 40 ................ 4 .............................. +1
Arbalet ......................................... 140 .............. 15 ............................ +2
Ok (cephane) ................................ 2 .................. 1 .
Zehirli ok (cephane) .................... 50 ................. 1 .............................. +1 Zehir
Asit El Bombası ........................... 50 ................. 2 ..................4d20 ve Çevreye %20si
Asit &Zehir:
+1 Asit= +%10 hasar
+2 Asit= +%20 hasar
+3 Asit= +%30 hasar... Böylece yükselmeye devam eder.
....
+1 Zehir= +%10 hasar ve -10 hız
+2 Zehir= +%20 hasar ve -20 hız
+3 Zehir= +%30 hasar ve -30 hız... Böylece yükselmeye devam eder.
Huor başını öne eğerken:
*Ben karınca olacağım.Hiç sevmezdim hayatımda karıncaları, ama merak ederdim nasıl yaşarlar diye.*
Ardından düşünerek:
*Bir de Huor diye karınca adı olmaz.Benim adım bundan sonra,
"Yedişçük" *
Yedişçük müü? Burada uzun isimleri sevmeyiz evladım, hele de benimkinden uzunu kesinlikle ve kesinlikle yasaktır!! Senin isminden "çük" bölümünü kesiyorum, bundan sonra senin ismin Yediş olacak. Hayırlı uğurlu olsun heh heh heh.
Joined: Jun 14, 2005
Posts: 1521
Location: Ýstanbul
Posted:
Thu May 15, 2008 2:27 am
Corç kızmıştı.
"Bu da ne demek oluyor! Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Ben hayatımda tek bir karıncayı bile incitmedim!" diye haykırdı Yüce Kethuda'ya. Neden sonra korktu çekirgeden, konumunu hatırladı ve tüm havası söndü. "Tırtıl olabilirim. Evet tırtıl. Tırtıl yap beni. İsmim de Buş olsun. Canım da maksimum olsun. 300 yani. Oooh oh, nükleer bomba gelse ölmem artık. Hahaha..."
_________________ Been there. Seen that. Got the scars.
Buş ve Yediş ikiniz iyi bir ikili olacaksınız anlaşılan. şimdi yola çıkın daha sonra aranıza katılan gafil ruhlar olacaktır. şimdi saat 5 yönüne gidin (karınca ağacına doğru) yakınlarda bir yerde kabadayı bir Kakalak türemiş. Miğfer takıp eline bir de sopa alınca millete terör estirir olmuş. Gidin ona söyleyin buralarda (hele de Kubbe’nin bu kadar yakınında) böyle şeyler yapıp böcükleri rahatsız etmesin, ayıp!
Çimen ve çiçek ormanının içinde fazla uzaklaşmadan (1.bölge sınırına yakın bir yerlerde) tepelerinden gelen bir ses duydular. Bu bir balarısıydı; yukarıdan bir çiçeğin tepesinden sesleniyordu Buş ile Yetiş’e. “Hop beyler, nektar lazım mı nektar? 20 nektarı 100 tpye bırarım, piyasanın yarı fiyatı ister misiniz?”
Joined: Jun 14, 2005
Posts: 1521
Location: Ýstanbul
Posted:
Thu May 15, 2008 9:37 am
"şuna bak yaa, yasak değil mi yarı fiyatına satmak. Bas git ARI MAYA, tp mp yok sana. Pekala bu kakalakın icabına bakarsak bize ne verceksin çekirge üstat?"
_________________ Been there. Seen that. Got the scars.
"şuna bak yaa, yasak değil mi yarı fiyatına satmak. Bas git ARI MAYA, tp mp yok sana. Pekala bu kakalakın icabına bakarsak bize ne verceksin çekirge üstat?"
Yukarıdaki balarısı bozulmuştu bu sözlere ve Buş'a bir el hareketi yaptı, uçarak uzaklaştı.
Yüce Kethuda telepatik olarak cevap verdi Buş'a: Size ne mi verecem? Keyfimden ne gelirse onu verecem! Beğenmeyen sendikasına şikayet etsin nıha hahha! Kahramanlık görmek istiyorum biraz, “adalet savaşçıları” konseptini benimseyin, anladınız mı!
Bu sırada öteden çığlıklar ve dayak sesleri geldi. Yediş ve Buş o yöne ilerlediklerinde başında kask ve elinde cop olan bir kakalakın bit yavruları arasına daldığını gördüler. Bitler sağa sola kaçışırken kakalak aralarından birini yakalamış sopayla kafasına kafasına vuruyordu. “Ben size buralarda toplanmayın demedim mi lan!?” diyordu bir yandan da.
Joined: Jun 14, 2005
Posts: 1521
Location: Ýstanbul
Posted:
Thu May 15, 2008 10:04 am
"Canımı ne sıkar biliyor musun Yediş?" dedi karıncaya dönmeden. Çnündeki sataşmayı izliyordu hala. "Bir kakalak! Ve daha da beteri, Kabadayı bir Kakalak! Hadi şunun icabından gelelim," diyerek saat 5 yönünde harekete geçti.
_________________ Been there. Seen that. Got the scars.
.
Kakalak, Yediş'le Buş'u farkedince sopasını onlara doğru sallayarak "sizi ilgilendirmez, bak arkadaşlarım hemen şurada çağırırsam gelirler ikinizi de benzetirler ona göre," diye uyardı. "şimdi gidin buradan yoksa çağırıyorum bak beş arkadaşımı!"
.
Joined: Jun 14, 2005
Posts: 1521
Location: Ýstanbul
Posted:
Thu May 15, 2008 3:07 pm
"Arkamdaki çekirgeyi görüyon mu?" diye sordu Buş. "Adamı naapar biliyon mu? Bizi seni uyarmak için yolladı. O kasketlen zopayı bırakıp toz olmadığın vakit başın büyük belaya girecek ahbap. şimdi beni kızdırmadan toz ol burdan."
_________________ Been there. Seen that. Got the scars.
.
“Bak günah benden gitti ama...” dedi Kakalak. Elindeki bit yavrusunu Buş’un üzerine fırlattı ve sopasını Yediş’in kafasına geçirdi. “Arkadaşlar buraya gelin! Buraya gelin çabuk!” diye çimenlerin gölgelerine doğru bağırıyordu. Çç böcük birbirlerine girdiler. Kakalak, ufak tefek olan Yediş’e vuruyordu durmadan. Buş 7 tane vurduğunda, Kakalak 8 tane yapıştırıyor, Yediş ise 9 vuruyordu.
Taraflar birbirlerine yaklaşık 264 defa vurduktan sonra soluklanmak için durdular. Kakalak etrafına bakınıyordu, sanki çimenlerin gölgelerinden birilerinin çıkacağını ümit eder gibiydi. Birden acıklı, hatta ağlamaklı bir ifade takınarak “Tamam abiler vurmayın, tamam gideceğim yeter ki canımı bağışlayın!” dedi.
.
Joined: Jun 14, 2005
Posts: 1521
Location: Ýstanbul
Posted:
Thu May 15, 2008 4:39 pm
"Gonuşma leyn!" diye bağıran Buş, kakalağın ensesine bir tane şaplattı eliyle. "Ver bakayım o coplan miiferi, belki o zaman affederiz seni. Ha bir de, dövdüğün tüm karincüklerden özür dileyecen, dostum Yedişten başlayarak. Ha ha evet biliyorum ismi çok komik!"
_________________ Been there. Seen that. Got the scars.
.
Kakalak, yalaka bir şekilde el etek öper ve yaralı bir şekilde kaçar. Çzerindeki 1 sopa, 1 yarım miğfer, 6 fosfor, 8 mantara ekip el koymuştur.
“Yediş gözlerini kapa konsantre ol!” dedi Kethuda telepatik olarak. Yediş talimata uyduğunda birkaç saniye sonra içine bir yaşam enerjisi, vs dolduğunu hissetti ve bütün ağır yaraları iyileşti.
Derken Kethuda yine konuştu. “Yediş seni uzaktan iyileştirme gücümle iyileştirdim. Bu seferki benden olsun ama unutmayın her şeye olduğu gibi iyileşmek için de tp vermeniz gerekiyor,” dedi.
“Pekala şimdi size biraz tp ödülü vereyim: Kakalakın HPsinden ötürü 200 ve cesaretinizden ötürü 100, her birinize toplam 300er tp veriyorum. şimdi merkeze dönün de kendinize biraz eşya satın alın. Çzellikle silaha ihtiyacınız var gibi gözüküyor. Bu arada kakalak’tan aldığınız eşyaları da paylaşın, anlaşamazsanız ben tpye dönüştürüp paylaştırırım aranızda,” dedi Yüce Kethuda.
Yediş ve Buş başlarına herhangi bir olay gelmeden Kubbe’ye geri dönmüşlerdi.
.
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.