Joined: Mar 23, 2004
Posts: 975
Location: istanbul
Posted:
Sun Apr 10, 2005 2:27 pm
"Ben önden gideceğim,ama Enualisin de bana eşlik etmesini isterim elbette.."dedi Linu hiddetle lirini Eldarine işaret ederek.
"Bu arada..Dareth nerede?"
_________________ Gözlerimi kapadım ve geçmiÅ?i hatırladım
Bizi biz yapan yıldızların ve denizlerin parıltısını içimde buldum
SöylediÄ?imde Å?arkımı unutulmadı sözlerim
Å?arkılara konu olmuÅ? zaferlerim,hatıralarım
Linu tam sözünü bitirdiği anda omzunda bir ağırlık hissederek irkildi. Ama omzundakinin Fryss olduğunu anlayınca rahatladı.
"Ussta , tehlikeli diyor," diye fısıldadı cin. "Kimsse tek başına gitmemeli." Bu esnada küçük yaratığın gözleri karanlığın içinde parlar gibi oldu. Gerildi ve elfin omzundan geriye doğru havalandı. Bakışları yerdeki ölü dridera kilitlenmişti. "Gitmessinler. Çrümcek elfler. Başkaları da vardır."
Karanlığın içinde her zamanki gibi ağır ve sessizce yaklaşan Dareth'in fısıltısı da meşum tınısıyla ona katıldı. "O haklı. Yalnız değil."
İlerleyişine aynen devam etti kırık büyücü Eldarin...
_________________ Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
Joined: Mar 23, 2004
Posts: 975
Location: istanbul
Posted:
Mon Apr 11, 2005 4:50 pm
"Driderların yakınlarda olduğunu bende hissediyorum.."dedi tersçe Linu."Güvenli mi?Ben hiçbirşekilde güvenli olduğunu söylemedim..Fakat büyücülerin herzaman arkadan takip etmeleri gerekir değilmi..Ve savaşçıların safları sıkılaştırmaları.."Tam bir savaşçı değildi ama yinede bir savaşçı.Linu,karanlıkaltının üzerinde baskı yaptığını hissedebiliyordu.O bir elfti ve bu büyük mağaralarda sıkışıp kalmıştı!Heryerde karanlık vardı,ve hiçbiryerin güvenli olduğunu sanmıyordu.Drider ölüsünü tekrar gözünün önüne getirdi ve artık daha kararlı adımlarla Enualisin yanında seyirtti yavaşça...
Ne kadar zaman geçmiş bilmiyordu,burada zaman kavramı yoktu,gündüz yada gece yoktu,sadece kokular,ve karanlıklar vardı...Elf kadını sabırsızca ve perfasızca hareket ettiğini biliyordu,bir elfe yakışmayacak biçimde.Fakat artık sonuca ulaşmayı o kadar istiyorduki birşeyleri feda etmeyi göze alabilmeliydi.Eldarinin kendikendine mırıldanmasını duyabiliyor,Enualisin yanında mace ini ustaca bir şekilde savunma pozisyonunda tuttuğunu görebiliyor,diğerlerinin tam arkasında sessizce olmasada ihtiyatla ilerlediğini hissediyordu...Driderların aç bir şekilde birazdan kan isteyen lakırtılarını şimdiden kulaklarında duyuyor gibiydi sanki,yada hayal ediyordu.Yinede orada biryerde onları bekleyen birşeylerin olduğu kesindi-karanlık birşey-
_________________ Gözlerimi kapadım ve geçmiÅ?i hatırladım
Bizi biz yapan yıldızların ve denizlerin parıltısını içimde buldum
SöylediÄ?imde Å?arkımı unutulmadı sözlerim
Å?arkılara konu olmuÅ? zaferlerim,hatıralarım
Joined: Mar 23, 2004
Posts: 975
Location: istanbul
Posted:
Fri Apr 15, 2005 11:06 am
Biranönce drowların boğazlarına atlamasını söyleyen bir ses vardı içinde ve bunu bastırmaya çalışıyordu.Saklansalarda sonunda savaşacaklardı biliyordu.Yinede arkadaşlarını yalnız bırakmazdı.Olabildiği kadar yavaşça karanlıkta az çok görebilen elf gözleriyle Eldarin in fısıltısını izleyerek büyük kayanın arkasına geçti.Ve soluksuzca ve sabırsızca elini lirinde gezdirdi..
_________________ Gözlerimi kapadım ve geçmiÅ?i hatırladım
Bizi biz yapan yıldızların ve denizlerin parıltısını içimde buldum
SöylediÄ?imde Å?arkımı unutulmadı sözlerim
Å?arkılara konu olmuÅ? zaferlerim,hatıralarım
Eldarin yavaşça Linu La'neral in yanına yaklaşmıştı.Açıkçası kapkalın sesi eldarin i bile korkutmaya yetmişti.yalnız bu buruşuk suratlı yeraltı büyücüsünün geri adım atacağından şüpheliydi.
şu durumda yapılacak en iyi şey ise Yeminer i çağırıp bu elemanla yüzleştirmekti herhalde.Eli yavaşça yerde duran sırt çantasına gitmeye başlamıştı.Bu sırada Drow a bakmaktaydı.Kardeşi olmayı reddetmişti ve aynı şeyleri sayıp duruyordu...
'O zaman en iyisi onu, yeminer ile tanıştırmak.Birbirleriyle sonsuza kadar laf dalaşına girebilirler belki...'
Hafifçe kikirdemekteydi...Acaba bu drow hayatında hiç gülmüş müydü?ya da hiç karşı cinsle birlikte olmuş muydu?ya da neden bu kadar karaydı?fazla mı güneşlenmişti?
Evet evet bunları kendine birer birer sormak gerekirdi ama hiç te cevap verecek sempatide değil gibiydi...
eliyle sırtçantasının içinden kapkara kutuyu çıkarırken diğer taraftan da Erethan a bakmaktaydı.Hafifçe gözünü kırptı ona bakıp.Ardından Ereshin e baktı.Başının hafifçe yana yatırdı."şşş" dedi...
Kara kutuyu ellerine aldığında ise Drow a tekrar yönelmişti.
"Artiz misin ulen! " dedi.Yeraltında kala kala yerüstündeki bozulmuş dilden pekte haberdar olmamalıydı bu karafatma...Biraz sonra ise büyülü sözcükleri okumaya başlayacaktı...
NOT:Yeminer drow tepki vermeyecekse belirt ben büyüye başlayayım
_________________ Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
Joined: Oct 01, 2003
Posts: 4320
Location: istanbul
Posted:
Mon May 02, 2005 7:26 am
Drow, Eldarin'i izliyordu. Artık onun konuşmalarını değil hareketlerini dikkate alması gerektiğini düşünüyordu. Merak ettiği bir şey var dı. Bu da böyle bir gurubun bunun gibi bir mecnunu nasıl lider olarak kabul ettiğiydi.
Bu esnada bir insan dişisinin sözleri geldi kulağına Syam'Eleksar'ın. Oldukça emredici olan bu konuşma kudret doluydu fakat Syam'Eleksar'ı laboratuvarından ayırabilecek kadar değil.
"Görtüyorum ki, buraya geliş amacınız belli. Benim Laboratuvarımsa saldırmak için gelmişsiniz. Sizin için çok yazık yüzeyliler " dedi Syam'Eleksar. Sesi oldukça sinsi gelmişti ve bir anda şekil donuklaşmaya ve gözden kaybolmaya başladı. Hafif mat görüntünün arasından fark edebildikleri büyücünün bir büyüye başladığıydı ve Eldarin bu büyünün bir Levitate büyüsü olması gerektiğini düşündü. Her ne kadar yapsısı farklı olsa da yine de hareketler tanıdıktı.
Eldarin elindeki siyah kutu hala eskisi gibi titriyordu ki bir gıcırtı duydular. Sanki büyük birşey yerindeen oynuyordu ve bu tam onların yukarısından geliyordu.
_________________ her zaman yalan söyle ki, kimse yalan söylediÄ?ini anlayamasın
güç amacın, karanlık aracın olsun.
Eldarin drow un tiksinti dolu sesiyle etrafa saçtığı son sözleri duyduğunda birdenbire ciddileşir gibi oldu.Adam laboratuvardan ayrılmayı asla ve asla kabul etmeyecekti zaten.Erethan ın önerisi de onun için hiçbir anlam ifade etmemişti demek.
köteği haketmişti yani...Sert kafasının içine aklın sözü girmiyorduysa sert bir darbe o sert kafayı yarıp belki içeri birşeyler sokulabilmesini olanaklı kılabilirdi.
Ardından bir büyüye başladığını gördü.Bir yükselme büyüsü.gözleri bir anda kısıldı büyücünün.Drow un levitate büyüsünü yapmaya başladığını fark etti.sözlerden ve rünlerin havada oluşturduğu birleşimlerden bu büyünün yapıldığı anlaşılıyordu.
Yine öbür taraftan kara kutunun şiddetle titremekte olduğunu hissediyordu.Yeminer laboratuarın yakınlarında olduklarını anlıyordu demekki.Bu da laboratuar yahut çevresinde bir görüş büyüsü olabileceği yönünde bir hipotezle desteklenebilirdi.Lanetlenmiş kara cüppeli büyücü belki de tehlikeyle birebir yüzleşmemek için onları buraya yollamıştı.Bütün bu laboratuvara giremedim muhabbeti de bir düzmece olmalıydı.Basbayağı burası üzerinde az ya da çok bir güç bulundurmaktaydı Yeminer -kadim lich.
Eldarin in bulanık zihni onlarca düşünce içersinden sıyrılmalıydı.Bu drow yapacağı yükselme büyüsünün ardından büyük ihtimalle alan etkili büyüler kusarak kendilerini yoketmeyi deneyecekti.Onu bir an önce durdurmalıydı!
Böylece Eldarin kara kutuyu avuçları arasına aldı.simsiyah rünler tüm kutuyu çevrelemiş ve zorlukla görülebiliyordu.Eldarin rünlerin bir kısmını tanıyordu ve okuyarak kutunun sahip olduğu gücü aktive etmeyi umdu.
"Fhasz lymenn herytnal kisz
Lherim ghuzz heranil heisz
Bransul mekret yiall meriaer
Etsel ath rimmen yea min naer"
Eldarin tamamiyle kutuya konsantre olmuştu.Kara kutu Eldarin in öne doğru uzattığı ellerinin arasında ve havada asılı drmaktaydı.mistik biçimde çemberler çiziyordu ve etrafa yaydığı güç dalgası Eldarin in kendisi tarafından hissedilebiliyordu.
Büyücü ise büyülü sözlerin etkisi ile adeta kendinden geçmişti.Rünler o kadar akıcı o kadar akıcıydı ki bir ölümlünün elinden çıkmış olamazdı.
Ve Eldarin de kendinden o kadar geçmişti ki tepelerinden gelen gıcırtıyı umursamamıştı bile...
_________________ Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
Küçük Kardeş'in gözlerinden mağarayı taradı ruh. Koza'nın yoldaşları karşı taraftaydı. Gereksiz riskler almamak için o tarafa doğru harekete geçti.
Ruhun uyanışı bedene enerji vermişti. Ama rezil lanetin ete yaptıkları sonunda bedeni duraklamak zorunda bıraktı.
Tam bedeni yeniden harekete geçmeye zorlayacaktı ki , Lanet'in artan gücünü fark etti ruh. Bedenin hatıralarını taradı. Güç. Anlamı buydu bu hissin. Büyük bir güç. Yakındaydı , ama görünürde değildi.
Küçük Kardeş ona yardımcı oldu ve başını yukarı , tavandaki deliğe çevirdi. Orada , Küçük Kardeş'in bu yabancı diyara alışmaya başlamış görüşüyle bile bulanık kalan bir geçit görünüyordu. Ve Güç oradan bir volkan gibi dışarı akıyordu. (*tavandaki deliğin patlamadan sonraki tam boyutlarını istiyorum lütfen*)
Eldarin şüpheli sesin geldiği noktaya yoğunlaşmışken birden Linu La'neral in o kalın sesini duydu.bir an içindeki iğrentiye kulak vermişti ,ardından unuttu gitti.
'Linu ! ona yardım etmeliyim.'
Elindeki demir parçası ile altın tozunu hemen belinin yanındaki çantasının ön cebine bıraktı.
İleri baktığında Linu nun etrafını birkaç kobold un çevrelediğini gördü.kendisi ise oldukça yakındı buraya.
Kobold ların haddinden fazla güçlü olduğu kabul edilmesi gereken bir gerçekti fakat yine de ufak bir büyü onları kendinden geçirebilirdi.
Demin elinin gezdiği çantanın cebinden birkaç kırmızı karanfil taç yaprağı çıkardı.Dareth e verdiği büyülü bileşenlerin aynısıydı bunlar.bir miktar ezilmiş kurumuş yoğurt ve demin ellerinde olan altın tozunun az miktarını elleri arasında aldı.Büyülü sözleri söylerken bileşenleri birbirine karıştırıyordu Eldarin.
Fhylrell Mastrull Melinnel Rukh mes att
Kalandar ghar susz pharsachel kither lett
büyü sözlerini bitirdiği anda ellerinin çevresinde koyu sarı büyüsel bir enerji oluşmuştu.tarak kemikleri kasılmış ve parmakları da birbirinden olabildiğince ayrıktı ve doğruca ileri yönlenmişti.İki elini de linu nun olduğu bölgeye yöneltti ve büyüsünü koboldların tamamı etkilenecek şekilde bir merkez seçerek ileri gönderdi.
NOT:Büyü--->Sleep
_________________ Bu kullanıcı siteden ayrılan fakat forum düzeni açısından mesajlarının durması gereken kullanıcılar için ayrılmıÅ?tır. Kullanıcı kesinlikle yoktur. Sorumluluk ve yükümlülükleri site yönetimindedir
Joined: Oct 01, 2003
Posts: 4320
Location: istanbul
Posted:
Mon May 16, 2005 9:01 am
Maltahen büyünün etkis ile kendinden geçmek üzereydi neredeyse ki Ereshin büyüsünü bitirmiş ve kapının üzerindeki büyüyü kaldırmıştı. Büyücü rahat bir nefes aldı ve dizleir üzerine yere yığıldı. Halsiz düşmüştü fakat tekrar ayağa kalkıp devam edebileceğini biliyordu. Kafası allak bullak olmuştu. Bir anda kuleden buraya getirilmiş ve binlerce ton kayanın altında neden olduğunu bilmediği bir kavgaya katılmak zorunda kalmıştı.
Eldarin büyüsünü bitirdiğinde Linu La'neral etrafını bir anda yere düşen koboldların kapladığını gördü. Eldarin arka taraftan sırıtıyor ve büyüsünün başarısını takdir ediyordu.
Dareth büyüsel görüşü ile tavandaki ve de kapının yanındaki girişleir görüyordu. şimdi kapının yanındaki giriş büyü ile parıldamıyordu. Ereshin kapıdaki büyüyü kaldırmıştı fakat tavandaki giriş hala büyü ile parlıyordu ve yaklaşık iki orta halli insanın yanyana geçebielceği boyutta bir kapak gibiydi.
Bu esnada Dareth'in yaptığı büyü etkisini yitirmeye başladı, biraz önce hızla dönen buz parçaları yavaşça yere düşüyordu ve de büyünün çıkardığı uğultu keslmeye başlamıştı bu esnada üç drow yıkıntıların arasından salona girdiler, üçüde sessiz bir şekilde karşılarında duran Rahibe doğru hızla koşuyorlardı. Rahip biraz önce gördüğü hareketlerin buradan geldiğini fark etmişti ve yeni gelenler için olabildiğinde hazırlıklıydı.
Yeminer asasının ucundan çıkan elektrik akımının karşısındaki drowu bulmasını zevkle seyretti. Kudretli büyünün drow üzerindeki etkisi görülmeye değerdi, drow kulakları tırmalayan bir kahkaha atmış ve bu çığlık Yeminer The Lich'in zalim kahkahası ile birleşmişti. Büyü drow'u yakaladı ve vücüdunu birkaç kez sarstı, yaktı ve yüksek voltajli elektrik birkaç saniye sonra drow'un kötülükle dolu kalbini sonsuza kadar durdurmuştu. Yeminer hızla ilerledi ve de biraz önce drow'un bulunduğu salona girdi. Salon mağara hizasındaydı ve biraz önce ikininin dövüştüğü yer bir çıkıntıydı sadece.
Salonda bir golem duruyordu ve taştan varlık büyük bir ihtimalle kendisinin vgarlığını hissetmiş olmalıydı. Havada süzülen Yeminer The Lich'e karşı yapabileceği çok fazla şey yoktu ama yine de temkinli davranmalıydı.
"Evet kapı, laboratuvarın kapısı" diye düşündü Yeminer ve hızla kapıya doğru yöneldi. Kapı birçok büyü tarafından korunuyordu ve buraya girmek için kapıyı kullnamak ahmaklık olacaktı. Hem golem'e kendine saldırmak için fırsat vermiş olacaktı. Yeminer cüppesinin gizli cepleirnden birisine koyduğu birkaç parça kaya ve büyü bileşenini eline aldı ve de kadim lisandaki büyü sözlerini söylemeya başladı. Birkaç saniye sonra laboratuvara girebilecekti.
_________________ her zaman yalan söyle ki, kimse yalan söylediÄ?ini anlayamasın
güç amacın, karanlık aracın olsun.
Erethanın bedeni eski haline dönmüştü bile,bunu hisseden büyücü gözlerini açtı...Tam istediği gibiydi,çıkıntının kenarında inmişti ve aşağıyı gayet net görüyordu,öncelikli düşüncesi Bard oldu tehlikedeydi en son fakat görülüyorki bu sorun halledilmişti,sonra kapıdan giren Drowlara ilişti gözü,büyü sözlerini çoktan aklında canlandırmış olan büyücünün dikkatini yoğunlaştırması çokta zor olmadı.
bu sırada elleri cübbesinin ceplerine dalmıştı bile büyücünün,bir parça tüy ve bir cam çubuk,bunları birbirine sürterken ağzından büyü sözleri dökülmeye başladı ardından elindekiler dumanlaştı ve büyücünün elleri tekrar cübbesinin cplerine gitti gözlerini açtı büyücü ve en uzaktaki drow'a yöneltti bakışlarını,bir parmağını drow'a yöneltti diğer elinde is 8 adet gümüş iğne vardı aşağıya doğru bıraktığı...
İğneler aşağı doğru düşerken bir yıldırım patlaması tüm mağarayı aydınlattı...
rp dışı:Chain lightning en uzaktaki drowdan yakındakilere ordan uyuyan koboldlara,8 kişi hedefledim.
Joined: Mar 23, 2004
Posts: 975
Location: istanbul
Posted:
Mon May 16, 2005 1:22 pm
Ozanın Dileği nin kıtalarında anlatıldığı gibi isteği yerine gelmişti ve dostu ona hediyesini sunmuştu.Uyku etrafında hüküm sürüp,koboldlar horlamaya başladıklarında elf kızı kendini tutamayıp gülmeyye bşladı.Tüm o karmaşının içinde,tüm o karmaşadan zevk alarak,tüm o sesleri ta içine dek duyumsayarak görebilen gözlere karmaşık bir dans figürünü havada çiziverdi gibi geldi.Kahkasının ardındaki zarif ve karmaşık dilde haykırılan neşeli kahkahanın özünü oluşturuyorlardı...Elflerin doğumuna ve okunan ve yıldızları görmenin tek bir ırk tarafından algılanabileceği neşeyi yansıtıyordu bumelodik ses.Gülümseyen bir sesti bu,bir tanrıçanın vahşi tebessümüydü.Linu La'neral tek bir hamlede havaya sıçrayarak dönmüş ve saçlurını savurarak sanki büyük bir koronun ritimleri ona eşlik edercesine göze bulanık gelen bir hızla hareket etmeye başlamıştı.Dansının büyüleyici neşesinin dışa vurumuydu bu(Haste)
Ozan müziğin ritminin çınlamasının etkisiyle kendinden geçmeyi ne kadar da özlemişti!Gerçek neşesiyle bir anda amaçsızca buluşmayı nasıl da dört gözle beklemişti.Herkesin duyduğu o şüpheli ses artık o kadar korkutucu gelmiyordu,sanki haykırılan büyüler bu büyük dansın alt tabanı,etrafta uçuşan parıltılar dansın taçlanışıydı.Ozan tüm o karmaşayı büyük bir vahşi dansın kıvrımları olarak görüyordu kendiside dansın hareketlerini iyi ezberlemişti.Hızlıca koşarak gözünü kırpmadan görünmeyen sesin olduğu tarafa yöneldi.Koboldlar hiç olamadıkları elf lordları olarak kendilerini görüyorlardı rüyanın diyarında,diğerleri variel in okşayışıyla gülümsüyorlardı,şimdide bedensiz sesler bu şarkıya eşlik etmekteydi.Ozanın şarkısıyla dansı Karanlıkaltını büyülemişti.Karanlıkaltı drow elflerinin,nefretle savurduğu küfürler yerine bir elf ozanının,yüzeyin ırklarının büyülerinin altında inliyor,dansediyor ve söylüyordu.Bu karmaşa bir vahşi danstı tüm zamanların kötülüğün bilemediği yönüyle Ozanın şarkısı...
_________________ Gözlerimi kapadım ve geçmiÅ?i hatırladım
Bizi biz yapan yıldızların ve denizlerin parıltısını içimde buldum
SöylediÄ?imde Å?arkımı unutulmadı sözlerim
Å?arkılara konu olmuÅ? zaferlerim,hatıralarım
Maltahen sersemledi yere düştü ancak 5-6 saniye sonra kendine gelebilmişti. Bu direnç onu gayet yormuştu ancak şimdilik idare edebilirdi. Gruptaki büyücülerden birinin yardımıyla kapıdaki büyü etkisiz hale getirilmiş ve koboldlar zararsız hale ulaşmıştı. Grup bir anda diğer tarafta rahibin bulunduğu yöne doğru dikkat kesilmişti yanılmıyorsa ordan da bir saldırı geliyordu. şimdilik idare edebilirler diye düşündü Maltahen onu ele geçiren merak duygusuyla kapıyı tedirgince açmayı denedi acaba karşısında neyi yada kimi bulacaktı.
View next topic View previous topic
You cannot post new topics in this forum You cannot reply to topics in this forum You cannot edit your posts in this forum You cannot delete your posts in this forum You cannot vote in polls in this forum
FRPWorld.Com ülkemizdeki fantezi edebiyatı ve frp sevenleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir web sitesidir. 2003 yılında kurulmuş olan sitemiz kullanıcı ve yöneticilerimizin katkıları ile büyüyüp Türkiyenin en büyük frp sitelerinden birisi olmuştur. Galerisi, indirilecekler kısmı, akademisi, yazarları ile sitemiz tam bir frp hazinesidir. FRPWorld sizin de desteklerinizle böyle olmaya devam edecektir. FRP'nin doyumsuzca yaşandığı bu diyara hoş geldiniz.
FRPWorld, yeni bir frp dünyası
Sitede bulunan yazı, doküman ve diğer içerikler siteye ait olup başkaları tarafından kopyalanması, dağıtılması ya da ticari amaçla kullanılması yasaktır. Siteye yapmış olduğunuz katkılar frpworld.com'un olup bunları yayınlama ya da yayınlamama hakkı site yöneticilerine aittir.